Türk Dünyası
Kıbrıs’ta santral arızaları nedeniyle elektrik kesintileri yaşanıyor

Kıb-Tek Yönetim Kurulu eski Asbaşkanı Yusuf Avcıoğlu, Teknecik’te devre dışı kalan üniteleri ve sebepleri açıkladı, UBP-DP-YDP hükümetine yüklendi.
Avcıoğlu’nun açıklaması şöyle:
BEKLENEN OLDU, REZALETE DEVAM !
Teknecikte toplam;
1 Buhar (60 MW) + 2 Dizel (34 MW)
olmak üzere 94 MW devre dışı durumda.
Teknecik Elektrik Santralı Buhar Türbinlerinden birinde meydana gelen arıza sebebiyle ünite durdurulmuştu.
Dizel Ünitelerden birinde ise Krank Mili kırık ve o da aylardır devre dışıydı.
Dizel Ünitelerden bir diğerinde ise tamamlanan Turbo Bakımının ardından, henüz iş teslimi yapılamadığı ve Garanti Süreci başlatılamadığı için devre dışı.
Havanın Kapalı ve Yağmurlu olması sebebiyle Güneş Enerjisi Sistemlerinin üretimleri de minimuma düşmüş durumda.
Güney Kıbrıs’ta ise Dikelya Elektrik Santralinin emisyon limitlerini aşması gerekçesiyle kapatılmasının akabinde, fazla kapasite olmadığı için Güneyden de elektrik alınamıyor.
Hal böyle olunca üretimde kapasite açığı arttı, dolayısıyla kesinti miktarı ve süreleri arttı.
Bugünden itibaren kesinti başlangıcı sabah 11:00’e kadar gelmiş durumda.
2018 yılından beridir yatırım yapılmasına ihtiyaç olduğunu defalarca dile getirmemize rağmen, 5 Bakan 3 parti değişti fakat hiçbir yatırım yapılmadı.
Erhan Arıklı’nın Bakanlığı döneminde ise ihale iptalleri neticesinde bakımlar aksadı.
Sıcak ve Soğuk yedek kapasite ise hiç yok!
Diğer Ünitelerde yaşanacak olası başka arızalarla ise Kapasite Yetersizliğinin, dolayısıyla kesintilerin artması da muhtemeldir.
UBP-DP-YDP menfaat ortaklığı ile başlayan kötü yönetim sebebiyle 2 yıldır ülkede tam anlamıyla bir ORTAÇAĞ REZALETİ yaşanıyor.
Türk Dünyası
Denizli’de M.Ö. 3’üncü yüzyıla ait kaya resimleri bulundu: Türkler 1071’den önce de Anadolu’daydı

Denizli’de araştırmacı Ümit Şıracı, Bekilli ilçesinde 2 ayrı noktada M.Ö. 3’üncü yüzyıla ait olduğu değerlendirilen kaya resimleri buldu. Şıracı, resimlerin Türklerin Anadolu’ya 1071 yılındaki Malazgirt Zaferi’nden önce geldiğini kanıtlayacağını söyledi.

Kaya resimleri ve tamgalarla ilgili araştırmalar yapan Ümit Şıracı, Bekilli ilçesi kırsalında Türklerin Anadolu’ya 1071 yılından çok daha önce yerleştiğini gösteren kaya resimleri tespit etti.

İki ayrı noktada kayalar üzerine kazınmış 33 figür belirlendi. İslamiyet öncesi dönemde şamanlarca kayalara kazınmış oldukları ifade edilen resimlerde Tatar ve Kıpçak tamgalarının yanı sıra Orta Asya’da sıklıkla görülen figürlere rastlandı.

Buluntuların M.Ö. 3’üncü yüzyıldan başlayarak 19’uncu yüzyıla kadar tarihlendiği belirtildi. PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve PAÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Beyazıt, figürlerin bulunduğu alanda inceleme yaptı.

Denizli’de Türklerin stratejik geçiş noktalarını taradığını belirten Ümit Şıracı, “Burada tamga, kaya resmi, mezar taşı, balbal ve hatta kurganlar var. Bulduklarımızın değerlendirilmesi için üniversiteye bildirdik. Burada bir çalışma yürütüldü. Bunlar, Anadolu Türk tarihinin aydınlatılması için önemli veriler.“

“Buluntular Türklerin Anadolu’ya 1071 yılındaki Malazgirt Zaferi’nden önce geldiğini kanıtlayacaktır. Bu bölgede yoğun şekilde kaya resimleri bulundu. İki alanda tespit ettik. İnanıyorum ki; bu buluntular Anadolu’daki Türk tarihi hakkında yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak. Tatar ve Kıpçak tamgaları ile dini motiflere rastladık. İslami dini motiflerin dışında eski Türklerin inançlarını simgeleyen çizimler var. Şaman çizimleri var.”

“Binlerce yıldır Orta Asya’da rastlanılan kaya resimlerinin aynısı var. Bunlar, ortak ritüel dili. Bunları insanlar gelişi güzel kazımıyorlar. Bunları yapanlar; dini önderler, kamlar, şamanlar. Belli ritüellere göre kazınıyor. Güneşin doğduğu tarafa bakan parlak kayalara kazınmışlar” dedi.

Kaya resimlerinin bulunduğu alanda inceleme yaparak bilgi alan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan araştırma merkezi kuracaklarını söyledi. (DHA)
Çin
BM Yüksek Komiseri Bachelet Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret edecek

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, gelecek hafta Çin’i ziyaret edecek ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne seyahat edecek.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği düzeyinde 2005’ten beri ilk defa düzenlenecek ve 23 Mayıs’ta başlayacak ziyarette yüksek komiserin sivil toplum kuruluş temsilcileri, iş adamları ve akademisyenlerle bir araya geleceği, bu kapsamda Doğu Türkistan’ın Kaşgar ile Urumçi kentlerini ziyaret edeceği kaydedildi.
Bachelet, yıllardır Pekin yönetiminden bölgeye “kısıtlamasız bir giriş izni” verilmesi çağrısında bulunuyordu. Yüksek Komiserliğe bağlı 5 kişi 25 Nisan’dan beri yüksek komiserin ziyareti için ön hazırlıklarda bulunuyor. Karantinada kalmak zorunda kalan ekip, bu sürecin ardından Kanton ve Sincan bölgelerine gidebilmişti
Amerika
Uygurlar’ın zorla çalıştırıldığı iddiası Kongre’de

Merkezi Arizona’da olan Universal Electronics Inc. (UEI) firmasının, Çin’in Uygurlar’a yönelik baskıcı politikalarına dahil olduğu yönündeki iddiaların ardından ABD’li bir grup Demokrat ve Cumhuriyetçi senatör firmaya uyarı niteliğinde bir mesaj gönderdi, ayrıntılı bilgi talep etti.
Konuyla ilgili iddialar ilk olarak bu ayın başında Reuters haber ajansında yayınlanmıştı. Haberde, UEI yönetiminin, yüzlerce Uygur’un, firmanın Çin’in güneyindeki Qinzhou’da yer alan tesislerine işçi olarak götürülmesi için Şincan Özerk Uygur Bölgesi’ndeki yerel yetkililerle anlaştığı ileri sürüldü.
Söz konusu haberde ayrıca Uygurlar’ın bu tesislerde sürekli polis tarafından gözetim altında tutulduğu, ayrı yatakhanelerde kaldıkları ve hükümetin “eğitim amaçlı” olduğunu iddia ettiği faaliyetlere katılmak zorunda bırakıldığı da iddia edildi.
Konuyu Kongre gündemine taşıyan Demokrat Senatörler Bob Menendez ve Jeff Merkley ile Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, UEI Genel Müdürü Paul Arling’e hitaben ilettikleri mektupta, “Bu koşulların açıkça zorla çalıştırma olduğuna inanıyoruz” denildi.
Senatörler mektupta ayrıca, UEI yönetiminin söz konusu iddiaları “soruşturma ya da çözüm üretme konusunda neredeyse hiçbir şey yapmadığına” dikkat çekti.
Senatör Menendez Dış İlişkiler Komisyonu’nun başkanlığını yürütüyor. Rubio ve Merkley de bu komisyonun üyeleri arasında.
UEI yetkilileri Reuters haber ajansına daha önce yaptıkları bir açıklamada, Qinzhou’daki tesiste 365 Uygur’un çalıştığını ve bu kişilerin Çin’deki diğer tüm çalışanlarla aynı koşullarda çalıştırıldığını savunmuştu.
Firmadan bugün yapılan açıklamada ise, UEI’ın, çalışanları işe alan kurumla bağlarını geçen hafta kestiği ve senatörlerin konuyla ilgili sorularını yanıtlamaya hazır oldukları belirtildi.
Uzaktan kumanda parçaları üreten ve Sony, Samsung, LG, Microsoft dahil birçok büyük firmaya ürünlerini satan UEI, Şincan yetkilileriyle tartışma yaratan anlaşmayı yapan taşeron firmanın adını vermekten kaçındı.
Mektupta, Çin hükumet yetkililerinin, fiziksel şiddet, cinsel istismar ve işkenceye başvurarak kişileri zorla çalıştırdığı yönündeki bulgulara da vurgu yapılarak, UEI yönetimine konuyla ilgili soruları yanıtlamaları için 5 Kasım’a kadar zaman tanındı.
Yorumlar