Sağlık
Canan Karatay: “Bu ülkede kanser pandemisi var, hiç konuşulmuyor”

Prof. Dr. Canan Karatay, dünya nüfusunun yaşlandığını ve yurt dışında en büyük kaygının çocukların eski nesillerden daha kısa ömürlü olması olduğunu söyledi.
“Bu Türkiye’ye yansıtılmıyor. Türkiye yaşlanıyor? Neresi yaşlanıyor” diyen Karatay, “Türkiye’nin yüzde 30’u 40’ı genç nüfus ve genç nüfus hepsi hasta. Kim yaşlanıyor? Hiç kaygılanmayın” diye konuştu.
Dikkat çekici bir uyarı yapan Karatay “Bugün 20-30 yaşında çocuklar geliyor 3 kalem 4 kalem ilaç kullanıyorlar. Bana gelen hastalardan biliyorum. Herkes hasta. Çocuklarımız, gençlerimiz hepsi kısır” ifadelerini kullandı.
“Hanımlarımız, erkeklerimiz hepsi haşimato. Bu memlekette haşimato pandemisi var” diyen Karatay, “Bu memlekette obezite pandemisi var. Bu memlekette diyabet, kanser pandemisi var. Hiç konuşulmuyor. Esas bunlar insanları öldürüyor. İnsanların ölümünün sebebi bunlar. Şeker ve obezite” şeklinde konuştu.
Sağlık
Kediler insanlar için ölümcül olabilecek hastalıklar taşıyor

Avustralya’da yapılan bir araştırmaya göre kediler, insanlar için ölümcül olabilen hastalıkları taşımakta ve bu, Avustralya’ya her yıl 6 milyar dolara mal olmaktadır.
Toksoplazmoz, kedi yuvarlak kurdu ve kedi tırmığı hastalığına, hayat döngülerinin bir kısmı için kedilere (evcil veya yabani) bağımlı olan patojenler neden olmaktadır. Ancak bu hastalıklar, bazen ciddi sağlık sorunlarıyla birlikte insanlara geçebilmektedir.
Profesör Sarah Legge çalışmanın temel bulgularını ”Kedi kaynaklı hastalıklar ve insan sağlığına etkileri” adlı youtube videosunda da tartışmaya açmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=P25VoNs-m1Q
Çok sayıda Avustralyalı ve milletlerarası araştırmacının elde ettiği bulgulara, Avustralya hastane verilerine ve Avustralya İstatistik Bürosu’ndan alınan bilgilere dayanarak, her yıl Avustralya’da binlerce insanın kediye bağlı hastalıklar nedeniyle hastalandığı veya küçük bir yaralanmaya maruz kaldığı tahmin edilmektedir.

Tahminlere göre 8.500’den fazla Avustralyalının hastaneye kaldırıldığı ve bu yapılan araştırmalara göre de yılda yaklaşık 550 kişinin bu hastalıklarla bağlantılı nedenlerden öldüğü kayda alınmıştır.
Avustralya’da bu patojenlerin devlete olan mali yükünün; etkilenen insanlar için tıbbi bakım/hizmet maliyetleri, işten izin alma nedeniyle kaybedilen gelir ve diğer ilgili harcamalara dayalı olarak bakıldığında yılda 6 milyar $’dan fazla olduğunu hesaplanmıştır.
Sağlık
Kedilerden insanlara geçen bazı hastalıklar ve korunma yolları

Birçok hayvan gibi evcil kediler de hastalık taşıyabiliyor ve bunu zaman zaman sahiplerine bulaştırabiliyor. Hayvanlardan insanlara bulaşan bu hastalıklara zoonotik hastalık ismi veriliyor. Amerikan Kedi Bakıcıları Derneği’nin yayımladığı bir raporda kedilerin taşıyabileceği 36 zoonotik hastalık yer alıyor. Raporda imzası bulunan Colorado Eyalet Üniversitesi’nden Michael Lappin, kedilerden bulaşan hastalıkların sıklığının ülkelere ve patojenin kendisine göre değişeceğini ifade ediyor.
Rapora göre bu hastalıklar, insanlara doğrudan temasla, pireler gibi ara konaklarla veya kedilerin çevreye saldığı patojenlerle etkileşim yoluyla bulaşabiliyor. Bu patojenlerden bazılarını, kancalı kurt ve yuvarlak kurt gibi parazitler oluşturuyor. Kedi dışkıları veya diğer kontamine maddeler yoluyla insanlara geçen bu parazitler, kedilerde nadiren ciddi sorunlara yol açtığı için fark edilmiyor. Ancak insanlara bulaştığında ciddi sağlık problemleri oluşturabiliyor. Bu nedenle araştırmacılar, kedi sahiplerinin evcil hayvanlarını parazit tedavisi için düzenli olarak veterinere götürmesi gerektiğini ifade ediyor.
Diğer önleyici tedbirler arasında ise pire ve kene gibi dış parazitlere yönelik ilaçlar ve kuduz aşıları bulunuyor. Araştırmacılara göre bu önlemler çok önemli. Zira kedi pirelerinin yüzde 40 ila 60’ı insanlara bulaşabilecek mikroplar taşıyor. Ayrıca bilim adamları, 2003’te kedi tırmığı hastalığının da pireler tarafından taşındığını keşfetti. Bu da söz konusu haşereleri uzak tutmanın önemini gözler önüne seriyor. Lappin, pirelerin insanlardan uzak durmasını sağlayacak çeşitli kremler ve yutulabilir ilaçlar da bulunduğunu belirtiyor.
Hayvanlardan insanlara geçen en bilindik virüslerden biri de kuduz. Hastalık ölümcül olabildiği için, virüsün görüldüğü ülkelerde aşılamaya büyük önem veriliyor. Lappin de “Aşı çok güvenli; kuduz çok tehlikeli” diyor.
Ancak son dönemde belki de kuduzdan daha sık gündeme gelen bir patojen daha var: Toxoplasma gondii. Farelerden kedilere bulaşan bu parazitin, insanların beyinlerini manipüle edebildiği düşünülüyor.
Öyle ki bu paraziti taşıyan insanların, iş hayatında veya gündelik yaşantısında risk almaya daha eğilimli olduğunu gösteren araştırmalar bulunuyor. Üstelik dünya nüfusunun en az üçte birinin bu parazitin neden olduğu toksoplazmoz enfeksiyonuna yakalandığı tahmin ediliyor.
Ancak bilim adamları, bu enfeksiyondan korunmanın da basit ama etkili bir yolu bulunduğunu söylüyor. Zira insanlar, evcil kedilerinin kumunu temizleyerek veya az pişmiş etlerle yeterince yıkanmamış sebzeleri tüketerek bu paraziti kapıyor.
Bu nedenle evcil hayvanların kum kaplarını her gün temizlemek, onlarla temas kurduktan sonra el yıkamak ve etleri iyice pişirmek gibi temel hijyen uygulamaları, bu hastalıkları önlemede yeterince etkili.
Lappin bulgularını, “Evcil hayvanlar sizi çok mutlu eder. Siz de temel önlemleri alırsanız bu hayvanlarla mutlu bir şekilde yaşayabilirsiniz” diye özetliyor.
Independent Türkçe, Livescience, Discover Magazine

Sağlık
Dişlerinizi sizin yerinize fırçalayacak minik robotlar icat edildi.

ABD’deki Pensilvanya Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, diş ipinin yerini tutabilecek bir icada imza attı. Ekip, henüz fırçalanmamış dişlerdeki çürümeye neden olan bakteri ve plakları temizleyen, şekil değiştirebilen mikro robotlar geliştirdi.
Hakemli bilimsel dergi ACS Nano’da yayımlanan araştırmanın ortak yazarı Hyun Michel Koo, “Dişlerinizi fırçalamanız, sonra diş ipiyle temizlemeniz ve ardından ağzınızı çalkalamanız gerekir. Bu manuel ve çok adımlı bir işlemdir” diye konuştu. Mikro robot sürüsü, manyetik demir oksit parçacıklarından oluşuyor.
Bu sayede araştırmacılar, manyetik alan yaratarak mini robotları hareket ettirip, dişlerin her köşesine yapışabilecek kıl ve diş ipi benzeri şekillere dönüştürmeyi başardı.
Araştırma ekibinden Edward Seager, “Nanopartiküller manyetik alanlarla şaşırtıcı derecede şekillendirilip kontrol edilebiliyor” ifadelerini kullandı.
Uzayabilen, süpürebilen ve hatta bir boşlukta ileri geri hareket edilebilen kıllar oluşturuyoruz. Diş ipi kullanmak gibi.
Nano robotlar, diş macunlarında kullanılan hidrojen peroksiti aktive ederek, bakterileri öldürebilen ve plakları parçalayabilen kimyasallar üretme yeteneğiyle donatıldı.
Sahte ve gerçek insan dişleri üzerinde yapılan denemeler olumlu sonuçlar verdi. Araştırmacılar sistemin diş eti hastalıklarına ve çürümeye neden olan biyofilmleri neredeyse tamamen ortadan kaldırabildiğini iddia ediyor.
Ekibe göre sistem, çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle sınırlı el becerisine sahip kişilerin günlük diş bakım ihtiyaçlarını gidermesi için büyük kolaylık sağlayacak.
“Diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak kadar etkili olan ama el becerisi gerektirmeyen teknolojiye sahibiz” diyen Koo, sözlerini şöyle sürdürdü. Mevcut tarzı bozacağına ve ağız sağlığı bakımını büyük ölçüde ilerleteceğine inanıyoruz.
Yorumlar