Sağlık
Canan Karatay: “Bu ülkede kanser pandemisi var, hiç konuşulmuyor”

Prof. Dr. Canan Karatay, dünya nüfusunun yaşlandığını ve yurt dışında en büyük kaygının çocukların eski nesillerden daha kısa ömürlü olması olduğunu söyledi.
“Bu Türkiye’ye yansıtılmıyor. Türkiye yaşlanıyor? Neresi yaşlanıyor” diyen Karatay, “Türkiye’nin yüzde 30’u 40’ı genç nüfus ve genç nüfus hepsi hasta. Kim yaşlanıyor? Hiç kaygılanmayın” diye konuştu.
Dikkat çekici bir uyarı yapan Karatay “Bugün 20-30 yaşında çocuklar geliyor 3 kalem 4 kalem ilaç kullanıyorlar. Bana gelen hastalardan biliyorum. Herkes hasta. Çocuklarımız, gençlerimiz hepsi kısır” ifadelerini kullandı.
“Hanımlarımız, erkeklerimiz hepsi haşimato. Bu memlekette haşimato pandemisi var” diyen Karatay, “Bu memlekette obezite pandemisi var. Bu memlekette diyabet, kanser pandemisi var. Hiç konuşulmuyor. Esas bunlar insanları öldürüyor. İnsanların ölümünün sebebi bunlar. Şeker ve obezite” şeklinde konuştu.
Sağlık
Poşet çayda 13 bin mikroplastik parçacığı tespit etti

Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Meral Yurtsever, bazı poşet çaylar üzerine yaptığı araştırmada, farklı markalarda 11 bardak poşetinin 4’ünde, 11 demlik poşetinin ise tamamında mikroplastiğe rastladı.
Doğada çözünmesi yüzyıllar sürebilen plastikler bu süreçte boyutları 1 mikrometreyle 5 milimetre arasındaki parçacıklara, yani mikroplastiklere dönüşebiliyor.
Hollanda’da yapılan ve sonuçları bu yılın Mart ayında açıklanan bir araştırmada, ilk kez insan kanında mikroplastiğe rastlanmıştı. Çalışmada, kan örneklerinde, içecek şişeler, gıda ambalajları ve giysi üretiminde yaygın kullanılan PET plastik, gıda ve ev ürünlerinin paketlenmesinde kullanılan polistiren ve plastik poşet yapımında kullanılan polietilen tespit edilmişti.

Sağlık
Canan Karatay: Midye de yulaf da yemeyin

Sağlıklı yeme içme konusunda kamuoyuyla paylaştığı görüşleri ve kaleme aldığı kitaplarla gündeme damga vuran Prof. Dr. Canan Karatay, sağlıklı hayata dair açıklamalarda bulundu. Midyeye sıcak bakmadığını belirten Canan Karatay, “Hazır satılanlara karşıyım” dedi. Yulafla ilgili de ezber bozan bir açıklama yapan Karatay, yulafın at yiyeceği olduğunu söyledi.
Paket dondurma yemeyin
Prof. Dr. Canan Karatay çoğu yiyecekte olduğu gibi dondurmada da ev yapımını tercih ediyor. Karatay’a göre paket dondurmalar sağlığımız için bir tehdit. Paket dondurmada mısır şurubu şekeri olduğunu söyleyen Canan Karatay, bu şurupların metabolizmayı ve bağırsakları bozduğunu belirtti.
“Midye sağlıklı değil“
Piyasadaki tüm midyelerin Kayseri’deki bir fabrikadan dağıtıldığını açıklayan Canan Karatay, midyelerde kullanılan pirince güvenmediğini belirterek “İçine ne konulduğunu bilmiyorum, hazır satılanlara karşıyım. Sahillerde satılanlara dikkat edin” dedi.
“Yulaf at yiyeceğidir“
Profesör Canan Karatay, özellikle diyet programlarının vazgeçilmezi yulafa da sıcak bakmıyor. İşlenmiş tüm yemeklere karşı olduğunu belirten Canan Karatay, yulafın tiroidi bozduğunu ve kilo aldırdığını ifade etti. Yulafın insan yiyeceği olmadığını, gluten dolu, metobolizmaya zararlı bir besin olduğunu belirtti.
“Çiğ köfte sağlıklı et ve yerel bulgurdan olmalı. Dışarıda satılanlarda hangi bulguru kullandıklarını bilmiyoruz. Doğal olanı tercih edin. Evde yapıp yiyebilirsiniz, kilo alıyorum diye korkmayın”
“Türk kahvesini tercih edelim“
Canan Karatay kahvede tercihini Türk kahvesinden yana kullanıyor. Üstelik Türk kahvesinde şekere de karşı. Kahvenin önemli bir antioksidan olduğunu belirten Karatay, bitkilerini de telveyle beslediğini açıkladı.
Karatay, “Kahvelerde süt tozu ve şuruplardan kaçınalım. Tatlandırıcılardan uzak duralım” uyarısında bulundu.
Hangi tuzu kullanalım?
Tuz kullanımı yıllardır tartışılan bir konu. Çoğu zaman sağlığa zararlı olarak gösterilse de Canan Karatay, kristal tuzun faydalı olduğunu söylüyor.
Karatay kristal tuzun mineral deposu olduğuna dikkati çekerek “84 mineral var. Tuzdan uzak durun demek doğru değil.Burada mesele hangi tuzdan, hangi yağdan uzak duracak olmamız. Asıl dikkat etmemiz gereken ise sofra tuzları. Sinir sistemimizin düzenli çalışması için kristal tuza ihtiyacımız var.
“Kelle paça en iyi antikor“
Gençler için beslenme önerileri de veren Karatay, yumurta ve kelle paçanın önemine de vurgu yaparak “Yumurta yapıp, yanlarına alabilirler. Kelle paça önemli bir besin. Pandemi döneminde sıkça duyduğumuz antikor bu tür doğal hayvansal gıdalardan alınıyor” diye konuştu.
Hastalıkların genetik değil de epigenetik yani iç ve dış faktörlerin vücutta etkilerinden kaynaklandığını ifade eden Karatay, sofralarımızdan yumurta, ceviz ve doğal tavukları eksik etmemiz gerektiği konusunda uyardı.
“Eğer bir şeyi yemek istemiyorsanız, vücudunuzun o besine alerjisi vardır. Bu nedenle çocuklarınız bir yemeği yemiyorsa zorlamayın.”
Gündem
Türkiye’de yeni ilaçların yüzde 79’una erişilemiyor

Avrupa’da onay olan ilaçların yüzde 79’u Türkiye’de bulunamıyor. Nedeni ise fiyat politikası.
Türkiye’deki ilaç pazarının yüzde 50’sini temsil eden Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD), fiyat politikasında değişikliğe gidilmesinin sorunun çözümüne önemli katkı sağlayacağı görüşünde.
Derneğin başkanı Dr. Mete Hüsemoğlu özellikle yeni ilaçlar için fiyat düzenlemesinin güncellenmesi gerektiğini belirtti. Hüsemoğlu, “EFPIA’nın 2022 raporuna göre Türkiye, Avrupa’da onay almış olan yeni ilaçların yüzde 79’una erişemiyor. Bunun nedeni fiyat politikası” dedi.
Dünya gazetesinin haberine göre, Hüsemoğlu, şubatta yapılan ilaç fiyatlandırmasına esas euro kuru güncellemesi sonrasında hala görüşülmesi gereken başlıklar olduğuna dikkat çekti. “İlaç tedariğinin aksamadan sürdürülebilmesi için bu sektörün birçok açıdan dövize bağlı olduğu unutulmamalı. Bizler en azından dövizdeki bu hareketli dönem normalleşinceye kadar fiyat güncellemesinin yılda iki üç kez yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de ilaç fiyatları Avrupa’daki en ucuz fiyatın yüzde 15-20’si düzeyinde. Bu da pek çok açıdan sorun oluşturuyor” diyen Hüsemoğlu, özellikle dünyada yeni onay almış ilaçların erişilebilirliğine dikkat çekti.
Hüsemoğlu’nun verdiği bilgilere göre Türkiye’deki hastalar, son üç yılda Avrupa Birliği’nde onay almış yeni ilaçların yüzde 79’una erişemiyor. Hüsemoğlu, görüşlerini Avrupa İlaç Üreticileri ve Birlikleri Federasyonu’nun (EFPIA) 2022’de yayımladığı Hastaların Yenilikçi Tedavilere Erişimi Beklemeleri Raporu’na dayandırdı. Raporda Türkiye’nin 2020’de herhangi bir yeni ilacı geri ödeme sistemine almadığı belirtilirken, son üç yılda yeni ilaçların sadece yüzde 21’inin Türkiye’ye geldiği görülüyor.
Dr. Hüsemoğlu, “Yeni ilaçların Türkiye’ye gelmesinde ciddi zorluklar var. Türkiye’de kapsayıcılık açısından çok cömert bir sağlık sistemi var. Sağlık hizmetine erişimi iyileştirme açısından Sağlık 1.0 olarak adlandıracağımız süreç başarılı. Bundan sonra sağlık hizmetinde kaliteyi artırmaya yönelik Sağlık 2.0’ı konuşmamız gerekiyor. Yeni ilaçlar için fiyatlandırma sisteminin yeniden kurgulanması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.
-
Amerika1 hafta önce
Avrupa ve ABD havaalanlarında eşi görülmemiş kaos yaşanabilir
-
Genel1 hafta önce
Vakıfbank’ta milyarlık vurgun
-
Türkiye4 gün önce
Ayçiçeği ve şeker kıtlığına karşı alarm
-
Gündem6 gün önce
“Başta Albayrak, Soylu ve Külünk’ün olmak üzere AKP’nin 3 troll grubu var; kimi tweet başına para alıyor, kimi aylık maaş”
-
Türkiye1 hafta önce
‘Elektriğe yapılan ‘zam’ değil, sermaye transferidir’
-
Gündem1 hafta önce
Sulama kooperatifinde 300 milyonluk vurgun
-
Gündem2 gün önce
Akaryakıt istasyonları iflasın eşiğinde
-
Türkiye15 saat önce
Mansimov: Ağar’ın yattığı cezaevine helikopter pistini oğlu istedi, 20 bin dolar verdim
Yorumlar