Teknoloji
AB, ortak şarj cihazıyla yılda 250 milyon euro tasarruf sağlayacak

AB, e-atık sorununu ve uyumsuz şarj cihazlarıyla ilgili rahatsızlığı azaltmak amacıyla USB-C’yi tüm telefonlar ve elektronik cihazlar için ortak bir şarj cihazı yapmak için anlaşmaya vardı. AB’de tüketicilerin, ortak şarj cihazı kullanımıyla yılda 250 milyon euro tasarruf sağlaması bekleniyor. Bloomberg HT’ye konuşan TESİD YKB.Yaman Tunaoğlu “Gerek sağlayacağı tasarruf gerekse çevreci üretim için yerinde, doğru bir karar. Apple’ın bu karara uyup uymaması çok önemli” dedi.
Avrupa Parlamentosundan yapılan yazılı açıklamada , “Yeni kurallara göre, tüketiciler her yeni cihaz satın aldıklarında artık farklı bir şarj cihazına ve kabloya ihtiyaç duymayacaklar ve tüm küçük ve orta ölçekli taşınabilir elektronik cihazları için tek bir şarj cihazını kullanabilecekler.” ifadesine yer verildi.
Bloomberg HT’ye konuşan Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) YK. Başkanı Yaman Tunaoğlu, Avrupa Parlamentosunun kararına ilişkin “Çok doğru yerinde bir karar. Elektronik cihazlarda standardizasyona gidilmesi önemli. Artık yönetilemez bir hal almıştı. AB’de olduğu gibi Türkiye’de de uygulanması halinde tasarruf sağlayan, çevreci bir yaklaşım olarak görüyorum. Ancak Apple’ın bu karara uyup uymayacağı ise kritik bir konu.’’ değerlendirmesini yaptı.
Elektronik üreticilerinin, cep telefonları, tabletler, e-okuyucular, kulakiçi kulaklıklar, dijital kameralar, kulaklıklar, el tipi video oyun konsolları ve taşınabilir hoparlörleri kapsayan yeni kuralı uygulamak için 2024 sonbaharına kadar süreleri var. Sadece dizüstü bilgisayarlar için, kanunun yürürlüğe girmesinden 40 ay sonrasına kadar ek süre tanınacak.
Tüketiciler, ayrıca şarjlı veya şarjsız yeni elektronik ekipman satın almak isteyip istemediklerini de seçebilecekler.
Avrupa Parlamentosu’ndan yapılan yazılı açıklamada “Bu yeni yükümlülükler tüketicilerin, yılda 250 milyon euro’ya kadar tasarruf etmesine yardımcı olacak.” dendi.
Apple henüz mevzuata yanıt vermedi, ancak şirket, 2020’de evrensel bir telefon şarj cihazı için yapılan baskının “yeniliği boğacağı” yönünde açıklama yapmıştı.
AB, her yıl çoğu kullanılmayan 12.000 ton şarj cihazını çöpe atıyor. Aynı zamanda tüketiciler, cihazlara dahil olmayan bağımsız şarj cihazlarına yaklaşık 2,4 milyar euro harcıyor.
Yeni kurallar, yaz tatilinden sonra gerçekleşecek olan AB Parlamentosu ve Konseyi’nin resmi onayını gerektiriyor. AB Resmi Gazetesinde yayınlandıktan 20 gün sonra yürürlüğe girecek.
USB-Type C, şu anda yeni nesil akıllı telefonların, tabletlerin ve dizüstü bilgisayarların çoğunda şarj kablosu ve kulaklık girişi olarak kullanılan bir bağlantı türü. USB Type-C kabloları aynı zamanda diğer kablolardan daha fazla elektrik taşıyabilir, bu sebeple dizüstü bilgisayarları bile şarj edebiliyor. AB tarafından planlandığı gibi evrensel bağlantı türü USB Type-C gerçekleşmesiyle artık farklı cihazlar için farklı adaptörler veya kablolar taşımaya gerek kalmayacak.
Bilim
Singapur’da asayişi robotlar sağlayacak

Singapur toplumundaki yasadışı eylemleri denetlemek için robotlar devriye gezmeye başladı.
İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ulusal Bilim ve Teknoloji Ajansı (HTX) tarafından üretilen Xavier adlı robotlar, bugün itibarıyla başlayan ve üç hafta sürecek bir deneme için Toa Payoh bölgesinde görev yapacak.
Bu robotlardan bazıları yasaklı alanlarda sigara içenlere ve seyyar satıcılara karşı sokaklarda devriye gezecek. Robotlar ayrıca kaldırımda scooter süren ya da motosikletini riskli kullanan kişilere karşı da tetikte olacak.
Robotların üzerine yerleştirilen kameraların 360 derece görüntü yakalayabilme ve gece görüşü özelliği de bulunuyor.
Bu gelişmiş özellikler sayesinde robotlar uygunsuz bir durum olduğunda yetkilileri gerçek zamanlı olarak uyarabilecek.
Robotlar kaydettikleri görüntüleri ana merkeze gönderdiğinde, yetkililer görüntüleri inceleyip durumu değerlendirerek robotları uzaktan kontrol etme şansına da sahip.
Üç haftalık deneme süreci hem robotlarda eksik kalan noktaların giderilmesi hem de video analizlerinin iyileştirilmesi için veri toplamak amacıyla kullanılacak.
Maksimum hızı saatte 5 kilometre olan Xavier’ın bataryası tam şarj edildiğinde 4 ila 5 saatlik enerji sağlıyor.
HTX’in otomasyon bölümü direktörü Cheng Wee Kiang, “Xavier sayesinde yetkili birimleri bir araya getirip işgücü kaynaklarına ilişkin ihtiyaçları karşılayarak tek robotik platformda daha yüksek operasyonel verim elde edebiliriz” dedi.
Kaynak: Independent Türkçe
Genel
Gelecek yıl evlerde maliyeti 600 milyon doları bulan yaklaşık 1000 megavatlık güneş enerjisi kullanılacak

Tüketicilerin elektrik üreterek ihtiyaç fazlası elektriği şebekeye satmasını sağlayan çatı tipi güneş enerjisi santrallerinde gelecek yıl ekonomik büyüklüğü 600 milyon doları bulan yaklaşık 1000 megavatlık kapasite oluşacağı öngörülüyor.
Çatı tipi güneş enerjisi santrallerine yönelik farkındalık giderek artarken, elektrik maliyetlerinden kurtulmak isteyen tüketiciler bu sistemlere daha fazla yatırım yapıyor.
AA ekibi Çekmeköy’de yaşayan Haşim Solmaz’ın evinin çatısına kurulan 3,2 kilovatlık güneş enerjisi santralinin kurulum aşamasını görüntüledi.
Solmaz, çatı güneş santrallerinde tüketim fazlası elektriğin şebekeye satılmasının önünü açan yönetmeliğin kendisinin bu yatırımı yapmasında motivasyon olduğunu kaydetti.
Aylık elektrik faturalarının 300 lira civarında olduğunu ve enflasyon ve yıllık fiyat artışları düşünüldüğünde sistemin kendini yaklaşık 7 yılda geri ödeyeceğini hesapladığını dile getiren Solmaz, “Sistem ana parayı 7 yıl gibi bir sürede geri ödüyor ama 20-25 yıllık garanti süresi olan, 35-40 yıl ekonomik ömrü olan bir yatırımdan bahsediyoruz. Bu anlamda bakıldığında çok faydalı bir yatırım olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Çatı tipi güneş santrali yatırımlarında ölçek ekonomisi etkili
Solarçatı Kurucusu Utku Korkmaz, çatı tipi güneş santrali kurulumlarında yaklaşık 3 aylık bir süreç sonunda bir elektrik tüketicisinin kendi elektriğini üretmeye başlayabildiğini ve ihtiyacının fazlasını da şebekeye satabildiğini dile getirdi.
Çatı tipi güneş santrallerinde ölçek ekonomisinin etkili olduğunu anlatan Korkmaz, şöyle konuştu:
“Meskenlere güneş enerjisi sistemleri kurulumundan örnek verirsek, 5 kilovatlık bir sistem bir evin yılda yaklaşık 7 bin 500 lirayı bulan elektrik maliyetini karşılayabiliyor. Bu üretimi İstanbul koşulları için verebiliriz. Bu kapasitede bir çatı güneş kurulumunun fiyatı da yaklaşık 65 bin lira seviyesinde. Fakat 5 kilovatlık bir sistemde 65 bin lirayken, 10 kilovatlık sistem kurulduğunda kurulum maliyeti yaklaşık 100 bin lira oluyor. Bu kapasitede elde edilen tasarruf ya da gelir yıllık yaklaşık 15 bin liraya karşılık geliyor. Bu rakamlar İstanbul için geçerli ve İstanbul Türkiye’nin kuzeyinde olduğu için ışınımı nispeten daha düşük. Işınımın daha yüksek olduğu güney illerine gittiğimizde senelik elde edilen tasarruf ve gelir çok daha fazla artarak geri dönüş süresi hızlanıyor. Bir mesken tüketicisi için yatırımın geri dönüş süresi 5 ila 9 yıl arasında değişiyor. Bunlar çatı projeleri olduğu için gayrimenkullere de değer katan birer yatırım haline dönüşüyor. Büyük kurulumlarda Antalya gibi ışınımı daha yüksek bölgelerde bir ticarethane tarifesinde çatı tipi santrallerde yatırımın geri dönüş süresinin 3,5 yıla kadar düştüğünü görüyoruz.”
Korkmaz, sistemin kurulumu tamamlandıktan sonra ön kabulle birlikte iç tüketimi karşılayacak şekilde elektrik üretiminin başlayabildiğini, geçici kabulle de fazla elektriğin şebekeye satışının yapılabildiğini dile getirdi.
En yoğun talep işletmelerden
Çatı tipi güneş enerjisi santralleri için şu anda her abone grubundan talep olduğunu dile getiren Korkmaz, “En yoğun talep işletmelerde, fabrikalarda ama bu tabana doğru yayılıyor ve yayılmaya da devam edecek. Elektrikli araçlar ve sofistike cihazların hayatımıza girmesiyle birlikte hane halkı açısından da elektrik tüketimi çok ciddi şekilde artacak. Bu artışın sonucunda herkesin kendi elektriğini üretmesi bir ihtiyaç haline gelecek. Bu da yatırımları artıracaktır. Önümüzdeki yıl Türkiye’de minimum 1000 megavat bu alanda yatırım yapılacağını düşünüyorum ki bu da yaklaşık 600 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe karşılık geliyor.” diye konuştu.
Korkmaz, şu an tüketici tarafında çatı tipi güneş enerjisi santrallerinin yaygınlaşması bakımından en belirgin sorunun farkındalık olduğunu fakat bu farkındalığın da giderek arttığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Genel
Bitlis’in Ahlat ilçesinde çiftçiler güneş enerjisi sayesinde elektrik masrafından kurtuldu

Bitlis’in Ahlat ilçesinde 1 megavatlık güneş enerjisi (GES) santrali kuran çiftçi Saki Gültepe, hem tarım yaptığı arazilerini sulamak için 3 ayda ödediği 200 bin liralık elektrik faturasından kurtuldu hem de ürettiği elektriği satarak kara geçti.
Yaklaşık 30 yıldır ilçede çiftçilik yapan Gültepe, babasından devraldığı 200 dönümlük arazide meyve, yem bitkileri ve kuru gıda üretimi yapıyor.
Arazilerini sulamada kullandığı fıskiye ve damlama sulama sistemleri nedeniyle yüksek enerji giderleriyle karşı karşıya kalan Gültepe, faturaları ödemekte sıkıntı yaşayınca 20 dönüm arazisine 1 megavatlık güneş enerjisi santrali (GES) kurdu.
Tarımsal faaliyetlerini yürüttüğü dönemde elektrik ihtiyacını tesisten karşılayan Gültepe, diğer aylarda da ürettiği elektriği Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ’ye (VEDAŞ) satarak kazancını artırıyor.
“Bu sistem çiftçiliğin olmazsa olmazı haline geldi”
Gültepe, AA muhabirine, arazilerinde meyve ağaçlarının yanı sıra yem bitkileri ve farklı ürünler yetiştirdiğini söyledi.
Arazilerini sularken yüklü miktarda elektrik faturasının geldiğini anlatan Gültepe, şöyle konuştu:
“Faturaları öderken sıkıntı yaşadığım için güneş enerjisi santrali kurdum. Buradan elde ettiğim elektriğin bir kısmını kendim kullanıyorum kalan kısmını da VEDAŞ’a satıyorum. Santral 3 yıldır aktif olarak çalışıyor. Bunu kurduğum için çok mutluyum. Yılda yaklaşık 1 milyon 600 bin kilovatsaat elektrik elde ediyorum. Bu sistem çiftçilikte olmazsa olmazlardan biri haline geldi. Tüm arazilerin sulama sistemi elektrikle çalıştığı için yüklü miktarda fatura geliyor. Ekinleri hasat etmeden fatura gelince sıkıntıya neden oluyor.”
“3 aylık fatura giderini bir ayda karşılıyor”
Tüm meslektaşlarına GES kurmaları önerisinde bulunan Gültepe, “Bu sistemi kurmadan önce 3 ayda bana en az 200 bin lira elektrik faturası geliyordu. Şimdi ise bu 3 aylık fatura, santralde üretilen enerjinin bir ayına denk geliyor. Diğer aylar bana kar olarak kalıyor. Bu sistem yaz-kış çalışıyor. Ekonomik açıdan müthiş bir iş. Tarımsal sulamada kullanılacak en iyi yöntemdir. Hem kuyu suyu hem de kanal suyunu kullanıyoruz. 3 noktada tarım arazisi sulanıyor. Tüm sistemlerin elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden karşılıyorum.” ifadelerini kullandı.
Kaynak AA
-
Amerika1 hafta önce
Avrupa ve ABD havaalanlarında eşi görülmemiş kaos yaşanabilir
-
Genel1 hafta önce
Vakıfbank’ta milyarlık vurgun
-
Türkiye4 gün önce
Ayçiçeği ve şeker kıtlığına karşı alarm
-
Gündem6 gün önce
“Başta Albayrak, Soylu ve Külünk’ün olmak üzere AKP’nin 3 troll grubu var; kimi tweet başına para alıyor, kimi aylık maaş”
-
Türkiye1 hafta önce
‘Elektriğe yapılan ‘zam’ değil, sermaye transferidir’
-
Gündem1 hafta önce
Sulama kooperatifinde 300 milyonluk vurgun
-
Gündem2 gün önce
Akaryakıt istasyonları iflasın eşiğinde
-
Türkiye16 saat önce
Mansimov: Ağar’ın yattığı cezaevine helikopter pistini oğlu istedi, 20 bin dolar verdim
Yorumlar