Gündem
Çakıcı’nın tetikçisi uyuşturucuyla yakalandı: ‘Bu tuzağı bana Soylu kurmuştur’

Organize Suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı için tetikçilik yapan Barış Duyu 16 kilo eroinle yakalandı. Duyu, ifadesinde İçişleri Bakanı, uyuşturucu baronu, gizli Yahudi ve Mason vatan haini Süleyman Soylu, MHPKK Milletvekili Feti Yıldız gibi kişilere dair önemi iddialarda bulundu. Duyu, 2002’den beri istihbaratın içinde olduğunu da iddia etti.
Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın tutuklu olduğu dönemde cezaevinden hastaneye getirilirken nakil aracında bekletilmesine kızıp başhekim yardımcısına silahlı saldırı düzenleten Barış Duyu’nun 16 kilo eroinle yakalandığı ortaya çıktı. 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Duyu savunmasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, MHPKK’nin Cumhur İttifakı’yla gerçekleştirdiği tüm yargısal süreçlerin altında imzası olan Milletvekili Feti Yıldız gibi önemli isimlere ilişkin iddialar yer aldı.
Barış Duyu Bitlis’te aracıyla seyir halindeyken polisler tarafından durduruldu. Yapılan detaylı aramada 16 kilo eroin ele geçirildi. Duyu hakkında, “Uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçundan dava açıldı. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada savunma yapan Barış Duyu tuzağa düşürüldüğünü öne sürerek, “Benim kesinlikle uyuşturucu madde ile bir işim olmaz. Benim devlet ile olan bağımı kesmek için bana böyle bir tuzak kuruldu” dedi.
‘OLUMSUZ DURUMLARI FETHİ YILDIZ’A İLETTİM’
“Mahkum yakınları derneği genel başkan yardımcısı olduğum için bana yüzlerce mahkum ulaşmaktadır” diyen Duyu, “Mahkum yakını olan Faik Fırtına kovid ve bazı sorunları dolayısıyla beni aradı. Benden yardım istedi. Ben de cezaevinde geçen bazı olumsuz durumları MHP Milletvekili Feti Yıldız’a ilettim. Kendisi bu konuda gerekeni yaptı. Daha sonra bu şahıs memnun olunca beni ziyaret edeceğini söyledi” diye konuştu.
‘UYUŞTURUCU DEĞİL TARİHİ ESER KAÇAKÇILIĞI İŞİNE GİRDİM’
Vergi borcu olduğu için bu şahısla uyuşturucu değil tarihi eser kaçakçılığı işine girdiğini ve Yüksekova’ya bu nedenle gittiğini iddia eden Duyu, “Gece geç vakitte Yüksekova’ya vardık. Bana o gece burada kalmamı ertesi gün yola çıkmamı söyledi. İstanbul’a vardığımda ise whatsapp’tan durum paylaşmamı İstanbul’a ulaştığımı oradan anlayacağını söyledi. Ben sabah 08.45’te otelden ayrıldım. Çılbır Köyüne doğru yola çıktım. Arabada bir sorun var mı diye sordum. ‘Başkanım arabanın içinde öyle bir yere sakladım ki arabayı sökseler bulamazlar’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘EMNİYET MÜDÜRÜYLE RÖPORTAJ YAPACAKTIM’
“Ben de rahatlıkla nasılsa aracımda tarihi eser var diye rahat bir şekilde hareket ettim” diyen Duyu, “Van iline gittim. Emniyet müdürümüz Atanur Aydın’a uğrayıp gazetemiz adına röportaj yapacaktım. Kendisi orada olmayınca yoluma devam ettim. Bitlis’te polis uygulamasına yaklaşırken yanımdan bir sivil araç geçti. Noktada durduruldum. Önden iki tane polis memuru durdu. Beni gözaltına aldılar. Daha sonra bana ‘senin aracında 49 paket eroin çıktı’ dediler” ifadelerini kullandı.
‘İSTİHBARAT TEŞKİLATININ İÇİNDEYİM’
2002 yılından beri istihbarat teşkilatının içinde olduğunu iddia eden Barış Duyu, “Alaattin Çakıcı’nın Kartal Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğü dönemde hastaneyi bastım, burada kendisine suikast yapılacağını söyledim. O dönemde gazeteci Can Dündar’a düzenlenen silahlı saldırıları benim düzenlediğim iddia edildi. Ben İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun emri ile işkence gördüm” dedi.
‘SÜLEYMAN SIKINTI YAŞARSA SIKINTI YAŞATIR’
Süleyman Soylu’ya mektup yazdığını belirten Duyu, “Biz kendisi ile eski baba dostuyuz. 4 ay sonra bakan beyin bana işkence yapılması şeklinde bir talimat vermeyeceği yönünde bir telkin geldi. 2018 Mart ayında yine Süleyman beyin bizler ile ilgili olumsuz söylemleri dolayısıyla kendisine çok ağır ifadeler içeren bir mektup yazdım. O mektuptan sonra babam ziyaretime geldi, Süleyman Bey’in babası olan Hasan Soylu’nun bana, ‘Süleyman’a mektup yazıyormuş. Bu mektuplar UYAP’a işleniyor. Süleyman sıkıntı yaşarsa sıkıntı yaşatır’ dediğini söyledi. Yüksek ihtimal ile bu tuzağı bana İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kurmuştur. Ben suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti Duyu’ya “Uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçundan 20 yıl hapis ve 75 bin TL para cezasına çarptırıldı.
Gündem
‘İnsan kaçıran savcı da var, milyon dolar karşılığı sipariş operasyon yapan da’

Adana terör savcısının uyuşturucu çetesi yöneticiliğinden tutuklanması, yargının içler acısı halini bir kez daha gözler önüne serdi. Gazeteci Timur Soykan benzer daha önceki vakaları sıralayarak, “Bu bataklıkta mülkün temeli çöküyor…” yorumunda bulundu.
Son günlerde tartışılan ‘uyuşturucu baronu savcının’ aslında ilk olmadığı biliniyor. Gazeteci Timur Soykan köşesinde isim ve tarihleri de vererek benzer örnekleri anlattı.Soykan, “Tek adam rejimi için devlet kurumları yok edildi, yargı bataklığa dönüştürüldü. Uyuşturucu şebeke lideri savcı bataklığın derinliğini gösteriyor. İran ajanları için adam kaçıran, milyon dolar karşılığı sipariş operasyon yapan savcılar da gördük” dedi.
Adana’dan Konya’ya uyuşturucu sevkiyatı yapan şebekeye yönelik Konya Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyonda, polis memuru olan kuryenin telefonunda yapılan incelemede savcı Osman Yarbaş’a ulaşılmıştı.
Kurye polisin telefonunda Whatsapp mesajlaşma uygulamasının incelenmesinde, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş’ın F.K’ye uyuşturucu sevkiyatı ile ilgili talimatlar verdiğini tespit edilmişti.
Gündem olan olay, aslında bir ilk değil. Gazeteci Timur Soykan, Birgün’de yayımlanan “Savcılar ve çeteleri” başlıklı yazısında benzer örnekleri anlattı:
‘MİLYON DOLARA OPERASYON SİPARİŞİ’
Örnek 1:
“Savcı Lütfi Karabacak, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görev yapıyordu. Halen yargılandığı iddianameye göre; Yargıtay’da bağlantıları olan Murat Ayyıldız ile birlikte dosyaları ‘çözmek’ karşılığında para alıyorlardı.
10 Kasım 2018’de Savcı Lütfi Karabacak ve Murat Ayyıldız, İstanbul Etiler’deki lüks lokantada Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Sekreteri Burak Çağlayan Kızılhan ile buluştu. Yurt dışındaki yüz milyonlarca dolarlık inşaat işlerinin ödemelerini alamayan Kızılhan, tefecilere borçlanmış ve bol sıfırlı çekler imzalamıştı. O gün Etiler’deki lokantada Savcı Lütfi Karabacak’tan tefecilere operasyon yapmasını istiyordu.
Savcı Karabacak yanındaki Murat Ayyıldız’ın MİT mensubu olduğunu söylemişti. Masada hiç konuşmayan bu adamı göstererek ‘Parayı ona vereceksiniz. Dosya bana geldiğinde 100 bin dolar, operasyondan sonra 900 bin dolar daha teslim edeceksiniz’ dedi. Dosya önüne geldiğinde 100 bin doları Murat Ayyıldız alıp getirdi. Kısa süre sonra tefecilere operasyon yapıldı. Aynı gün Murat Ayyıldız operasyonu sipariş edenlerin kapısını çaldı. Ancak 900 bin dolar yerine 250 bin dolar ile geri döndü. Savcı Karabacak sinirlenmişti. Tefeci örgütün yöneticisi olarak gözaltına aldırdığı Mahmut Ak’ı serbest bıraktı. Elbette karşılığını almıştı. Diğer şüphelileri tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi. Hakim liderin bırakılıp diğer şüphelilerin tutuklanması istenen dosya önüne gelince çok şaşırdı. Adalet sisteminin çivisi çıkmıştı.
CASUS SAVCININ İNSAN KAÇIRMA ÖRGÜTÜ
Örnek 2:
İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görevli Savcı Davut Yılmaz, 24 Şubat 2022’de tutuklandı. İddianameye göre; Savcı Davut Yılmaz ve savunma sanayi şirketi sahibi İhsan Sağlam, İran istihbaratı için Türkiye’deki kişileri kaçırıyordu. Savcı Davut Yılmaz, İhsan Sağlam’a İranlıların UYAP sisteminden aldığı adres, telefon bilgilerini veriyordu. Bu işte kullanılacak araçlara Adalet Bakanlığı kartı takmış ve çakar sistemi kurdurmuştu. Denizli’de yaşayan eski İran albayı Mashai Firouzei ile eşi ve çocuğunu Şubat 2019’da kaçırıp Van’da İran ajanlarına teslim ettiler.
Savcı, adliyedeki odasında İranlı ajanlarla görüşecek kadar rahattı. Bir süre sonra İhsan Sağlam’ı devreden çıkarıp bütün parayı kendisi almak istedi. İki polisin arasında olduğu bir ekip kurdu. Eylül 2019’de hedefleri eski İran Deniz Kuvvetleri subayı olan Mohammed Rezaei’yi kaçırmaktı. Ancak Savcı Davut Yılmaz’ın ekibindeki polislerle İhsan Sağlam’ın ekibi birbirine girdi. Birbirlerine silah çektiler. İranlı eski asker son anda kurtuldu.
Savcı Davut Yılmaz, Aralık 2021’de ise Zonguldak’ta yaşayan İranlı bilgisayar yazılımcısı ve ekonomist Shahnam Golshani’yi kaçırmayı hedefliyordu. Bu kez ekibinde bir albay da vardı. Ancak artık takip altındaydılar ve bu kaçırma girişimi de başarısız oldu.
YARGIDA BATAKLIK KAVGASI
Örnek 3:
Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Daire Üyesi Hamit Kocabey, 14 Ekim 2021’de istifa etti. İddiaya göre; Hamit Kocabey’in avukat oğlu Nizamettin Kocabey, Bataklık Operasyonu kapsamında aranan bir kişiyi kurtarmak için Ankara Adliyesi’ndeki hakime baskı yaptı. İddiaya göre; bunun için yüklü miktarda para almıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Türkiye tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu’ dediği Bataklık Operasyonu yargıda kavga çıkarmıştı. Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman, konuyu yukarılara taşıdı. Hamit Kocabey’e yakın isimler ise yakalama kararı olan zanlının para kopartmak için şüpheli yapıldığını iddia ediyordu. Bu zanlı takipsizlik kararıyla kurtuldu. Hamit Kocabey istifa etti, Yüksel Kocaman ise tenzili rütbe ile Yargıtay’a atandı. İddialarla ilgili bir soruşturma yok.”
‘BÖYLESİ BİR ÇÜRÜME VE YOZLAŞMA DAHA ÖNCE GÖRÜLMEDİ’
Soykan, yazısının son bölümünde, “anlatmakla bitmez” diyerek, şöyle yazdı: “Mesela; İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’yi Burhan Kuzu’nun baskısı ve 3.5 milyon dolar rüşvet karşılığında serbest bıraktığı iddia edilen Cevdet Özcan…
Bir başkası; Atadedeler Çetesi operasyonunda gözaltına alınan Kobani Davası’nın hakimi ve Amasya’da görevli savcı…
Elbette AKP öncesinde de kirli siyasiler, bürokratlar, polisler, yargı mensupları vardı. Ama…Böylesi bir çürüme ve yozlaşma daha önce görülmedi.”
Timur Soykan, yazısını, “Bu bataklıkta mülkün temeli çöküyor…” ifadesiyle noktaladı.
Gündem
Uyuşturucu operasyonu: Savcı uyuşturucu baronu, polisler kurye çıktı

Adana’dan Konya’ya eroin sevkiyatını yürüten suç örgütüne baskın yapan Konya narkotik ekipleri, bir polisin aracını durdurdu. Polis olan uyuşturucu kuryesinin telefonunda inceleme yapan narkotik ekipleri, aralarında polislerin de olduğu 20 kişilik çeteyi bir savcının yönettiğini belirledi.
Adana’dan Konya’ya uyuşturucu sevkiyatı yapılacağı ihbarını alan Konya Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri yaptıkları çalışma sonrasında kent girişinde kuryenin bulunduğu aracı durdurdu.
Araçta yapılan aramada 25 kilogram eroin ele geçirilirken kuryenin polis memuru olduğu ortaya çıktı. Polis memuru F.K. ile yanındaki eşini gözaltına alan Narkotik polisi, şüphelinin cep telefonuna da el koydu.
Sabah gazetesinin haberine göre, şüpheli F.K’nın telefonunda Whatsapp mesajlaşma uygulamasını inceleyen polisler, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş‘ın F.K’ya uyuşturucu sevkiyatı ile ilgili talimatlar verdiğini tespit etti. Konya Emniyet Müdürlüğü ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı ele geçirilen dijital materyaller sonrasında soruşturmayı derinleştirdi.
Savcı, uyuşturucu nakliyatı için arkadaşının arabasını kullandırmış
8 ay süren teknik takip ve çalışmalar sonrasında savcı Yarbaş’ın, Antalya’da lise arkadaşından emanet bir araç aldığı ve bu aracı uyuşturucu sevkiyatında kullandığı da tespit edildi.
Osman Yarbaş’ın uyuşturucu sevkiyatı öncesinde örgüt üyelerine talimat verdiği, uyuşturucu sevkiyatını yapacak olan kurye ile buluştuğu, teslimatın nasıl olacağı konusunda kuryeye talimat verdiği belirlendi.
Polis memuru, uyuşturucu kuryeliği yapmış
Aynı zamanda şüpheli polis memuru F.K’nın Konya’ya 25 kilogram eroin getirdiği gün, Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş’ın örgüt üyelerinden yine Adana Emniyeti Narkotik Şubede görevli polis memuru M.B.Y. ile birlikte Antalya’ya gittiği tespit edildi. Osman Yarbaş ile Narkotik şubede görevli polis memuru M.B.Y’nin de uyuşturucu sevkiyatı yaptığı değerlendirildi.
Yapılan çalışmalarda örgüt liderinin Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş olduğu, örgüt lider yardımcısı Cahit Kutluk ile Semiyan Kutluk olduğu, Narkotik Şubede çalışan polis memurları M.B.Y. ile polis F.K’nın ise uyuşturucu kuryeliği yaptığı belirlendi.
Geçen hafta operasyon için düğmeye basan polis, Konya merkezli 4 ilde 20 kişiyi gözaltına aldı. Örgüt lider yardımcıları ve polis memurlarının da aralarında bulunduğu 14 şüpheli tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş ise Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından açığa alındı. Osman Yarbaş’ın soruşturması için HSK tarafından müfettiş görevlendirildi.
Savcı sevkiyatları yönetmiş
Konya’ya uyuşturucu getiren kurye polisin, Cahit Kutluk ve Semiyan Kutluk ile 6 kez uyuşturucu sevkiyatı yaptığı ortaya çıktı. Yapılan çalışmalarda örgüt lideri Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş’ın yardımcıları Cahit Kutluk ile Semiyan Kutluk olduğu, savcının örgüte verdiği talimatlar doğrultusunda kuryelere yabancı uyruklu kişiler adına GSM hatları çıkartıldığı tespit edildi.
Polis memuru F.K’nın karısını Konya’ya yapılan 6 uyuşturucu sevkiyatında da yanında getirdiği, dikkat çekmemek ve aile izlenimi vermek için kadının doğumdan 10 gün önce, 6 gün sonra ve 24 gün sonra da uyuşturucu kuryeliği yapan kocasına aile izlenimi vermek için eşlik ettiği tespit edildi.
Gündem
Türkiye’nin bir çok şehrinde buğday tarlaları yakılıyor

Dünyayı yapay bir kıtlığa sürüklemek için, Türkiye ve dünyanın birçok bölgesinden buğday tarlalarında kasıtlı olarak yangınlar çıkarılıyor.

Yaklaşık 20 milyon tonluk buğday hasadının beklendiği tarlalar Türkiye’nin dört bir yanında birer birer yanıyor.

İşte tespit edilebilen yangınların olduğu iller;
Diyarbakır’ın Kayapınar ileçsinde bin 500 dönümlük buğday ekili arazi adeta küle döndü.
Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Hocaköy’de, elektrik tellerinden sıçrayan kıvılcım buğday tarlasının alev almasına neden oldu. Buğday tarlası kül oldu.
Aydın’ın Söke ilçesi Akçaya ile Pamukçular Mahalleleri arasındaki buğday tarlasında belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Ekiplerin 2 saatlik çalışmasının ardından yangın kısmen kontrol altına alındı.
Yangında 35 dönüm zeytinlik alan zarar gördü. Bu arada yangın alanında güvenlik önlemi alan astsubay düşerek ayağından yaralandı.
Osmaniye’nin Çolaklı köyü yakınlarındaki buğday ekili tarlada belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Bir helikopterin de alevlere havadan müdahale ettiği yangın, ekiplerin 2 saatlik çalışması sonucu kontrol altına alındı. Yaklaşık 300 dönüm buğday ekili alan ile bir biçerdöver zarar gördü.
Tekirdağ’da araçla Çorlu – Sarılar yolundan geçen kişiler tarafından yola sigara izmariti atıldı. Atılan izmaritler, yol üzerindeki tarlada yangının çıkmasına neden oldu. Rüzgarın da etkisiyle, Temeldubas’a ait biçilmemiş buğday tarlası alev alev yandı.
Bursa’nın Nilüfer ilçesi Çalı Mahallesi’nde bulunan bir buğday tarlasında yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangına Bursa Büyükşehir itfaiye ekipleri müdahale etti. Yaklaşık 50 dönümlük buğday ekili tarla küle döndü.
Gaziantep İslahiye’ye bağlı Yeniköy Mahallesi kırsalındaki buğday tarlasında belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyen yangın 2 saatte söndürüldü. Yangında, 70 dönüm buğday ekili alan zarar gördü.
Yorumlar