Connect with us

Doğu Türkistan

Çin’den Türkiye’ye kaçan üç Uygur Türkü yaşadıkları zulüm ve işkenceleri anlattı

4 Haziran 2021 – 17:14

Çin’den Türkiye’ye kaçmak zorunda kalan Müslüman Uygurlar, Çin’in Doğu Türkistan’da Çinli yetkililer tarafından nasıl işkence gördüklerini ve kürtaja zorlandıklarını anlattı.

Uygur Müslümanları’nın, Londra’da kurulan ve Pekin’in etnik Uygurlar’a karşı eylemlerinin soykırım teşkil edip etmediğini soruşturan halk mahkemesinde ifade vermeleri bekleniyor.

Bu üç tanık arasında 6,5 aylık hamileyken kürtaja zorlandığını söyleyen bir kadın, çok sert doğum kontrol politikaları olduğunu anlatan eski bir doktor ve cezaevindeyken Çinli yetkililer tarafından gece gündüz işkence gördüğünü iddia eden eski bir mahkum var.

İngiltere’de kurulan bağımsız mahkemeye video konferans aracılığıyla ifade vermeden önce Associated Press haber ajansına konuşan tanıklar yaşadıklarını anlattı. Mahkemenin Cuma gününden itibaren başlayacak ve dört gün sürecek olan oturumlarında çok sayıda tanığın ifade vermesi bekleniyor.

İngiltere hükumetinin desteğine sahip olmayan mahkemeye önde gelen insan hakları avukatı Geoffrey Nice başkanlık edecek. Nice, daha önce savaş suçlarıyla itham edilen eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç’in yargılama sürecini yönetmiş ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ile birlikte çalışmıştı.Mahkemenin vereceği karar herhangi bir hükumet açısından bağlayıcı olmayacak, ancak konuya ilişkin delillerin kamuoyuna açık bir şekilde ortaya konulmasının Şincan’da Uygurlar’a yönelik suistimal iddialarına ilişkin endişelerin giderilmesi amacıyla uluslararası toplumu adım atması konusunda zorlaması umuluyor.

6,5 aylık hamileydim, ne olduğunu bilmediğim ilaç verdiler”

Dört çocuk annesi Bumeryem Rozi, Şincan’daki yetkililerin kendisini 2007 yılında kürtaja zorlamak amacıyla başka hamile kadınlarla birlikte gözaltına aldığını anlattı.

Rozi, yetkililerin evine ve eşyalarına el koyacağı ve ailesinin tehlikede olacağı korkusuyla buna karşı koymadığını söyledi. İstanbul’daki evinden AP’ye konuşan 55 yaşındaki Bumeryem Rozi, “6,5 aylık hamileydim. Biri Uygur diğer ikisi Çinli üç polis geldi. Beni ve sekiz hamile kadını bir arabaya bindirdiler ve bizi hastaneye götürdüler. Bana bir ilaç verdiler. Ben de aldım. Ne olduğunu bilmiyordum. Yarım saat sonra karnıma iğne yaptılar. Bir süre sonra çocuğumu kaybettim” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.

Ultrason cihazıyla ev ev dolaşırdık

1990’larda Şincan’daki bir köy hastanesinde çalışan eski kadın doğum uzmanı Semsinur Gafur, kendisinin ve diğer kadın doktorların mobil bir ultrason cihazıyla ev ev dolaşıp kadınların hamile olup olmadıklarını kontrol ettiklerini anlattı.

Gafur, “Bir ailede izin verilen sayıdan daha fazla doğum yapıldıysa, evi dümdüz ederlerdi. Oradaki hayatım çok gergin ve stresliydi. Devlet hastanesinde çalıştığım için insanlar bana güvenmezdi. Uygur halkı beni Çinli vatan haini olarak görürdü” diye konuştu.

Sabaha kadar sorgulanıp darp edildik

Sürgünde yaşayan üçüncü Uygur tanık Mahmut Tevekkül de 2010 yılında kardeşlerinden biriyle ilgili bilgi almak için kendisini sorgulayan Çinli yetkililer tarafından hapse atıldığını ve işkence gördüğünü anlattı.

Tevekkül, erkek kardeşinin Arapça dini bir kitap yayınladığı için arandığını, sorgu sırasında darp edildiğini ve yüzünün yumruklandığını söyledi.

Mahmut Tevekkül, “Bizi yere yatırır, ellerimizi ve ayaklarımızı boruya bağlarlardı. Başımızda altı asker beklerdi. Sabaha kadar bizi sorgulayıp sonra da bizi cezaevinin maksimum güvenlikli alanına götürürlerdi” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.

Çin mahkemenin muhalif güçler tarafından kurulduğunu iddia ediyor

Londra’daki bağımsız mahkeme Uygurlar ve diğer Müslüman ve etnik Türk azınlığa yönelik insan hakkı ihlalleri iddiaları konusunda Çin’in hesap vermesini sağlamak üzere başlatılan girişimlerden biri.

Araştırmacılara göre çoğu Uygur 1 milyon kişi son yıllarda Şincan’da Çin’in “eğitim kampı” olarak nitelediği toplama kamplarında tutuluyor.

Çinli yetkililer zorla çalıştırma, sistematik ve zorla doğum kontrolu, işkence ve çocukları hapse atılan ailelerinden zorla ayırmakla suçlanıyor. Pekin iddiaları kesin bir dille reddediyor.

Yetkililer şimdi kapalı olduğunu iddia ettikleri kampların Çince, iş becerisi, ekonomik kalkınmanın desteklenmesi ve aşırıcılıkla mücadele kanununun öğretildiği mesleki eğitim merkezleri olduğunu savunuyor.

Çin 2016 yılına kadar Şincan bağlantılı bir dizi terör saldırısı yaşamıştı. Oturumları düzenleyenler Çinli yetkililerin mahkeme sürecine katılma taleplerini görmezden geldiğini belirtiyor. Londra’daki Çin Büyükelçiliği de açıklama taleplerine yanıt vermedi. Ancak Çin’deki yetkililer mahkemenin yalan yaymak amacıyla Çin karşıtı güçler tarafından kurulduğunu iddia etti.Şincan bölgesinin hükümet sözcüsü Elijan Anayat Perşembe günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Şincan’da soykırım ya da zorla çalıştırma diye bir şey yok. Mahkeme kendi kafasından iş yapmakta ısrar ederse, biz de en güçlü şekilde buna karşı çıkar ve kınarız. Kendi önlemlerimizi almak zorunda kalırız” diye konuştu.

Soykırım iddialarında amaç ve niyet önemli

Geçtiğimiz Nisan ayında İngiltere parlamentosu Hollanda ve Kanada’nın ardından, Pekin’in Uygurlar’a yönelik politikalarının soykırım ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini belirtmişti. ABD yönetiminden de benzer açıklamalar gelmişti.Mahkemeye başkanlık eden avukat Geoffrey Nice ise şimdiye kadar soykırım açıklamalarının Çin hükümetinin politikalarının arkasındaki niyetlere ilişkin sınırlı bir delil analiziyle yapıldığını söyledi.

Nice, “Soykırıma ilişkin bulgu ortaya çıkarılacaksa Çin hükümetinin bu organlarının zihinsel durumunun incelenmesi gerekir. Amaç ve niyetin çok kritik olacağı aşikar” diyor.

Mahkeme güvenliği için önlemler arttırıldı

Nice, Mart ayında Çin hakkında yalan ve dezenformasyon yaydığı gerekçesiyle Pekin tarafından yaptırım listesine alınan dokuz İngiliz vatandaşından biriydi.

Çin’in yaptırım kararı İngiltere ve diğer batılı hükümetlerin Çin’e yönelik Uygurlar’a muamele sebebiyle aldığı benzer kararların ardından gelmişti.

Avukat Nice korkmadığını ancak yaptırımların bazı katılımcıların mahkemeden çekilmesiyle sonuçlandığını söyledi. Mahkemenin kurulması sürecine katılanlar da siber saldırılara hedef olduklarını söylüyor.

Oturuma ücretsiz katılım imkanı veren yaklaşık 500 biletin sahte e-mail adresleri tarafından ayırtılması nedeniyle mahkemede güvenliğin arttırıldığı bildiriliyor.

İstanbul’da yaşayan Rozi oğlunun serbest kalmasını umuyor

Sürgünde yaşayan diğer Uygur tanıklar adalet istedikleri için ifade vermeyi kabul ettiklerini söylerken, zorla kürtaj olduğunu anlatan Rozi daha kişisel bir sebeple konuşmaya karar verdiğini belirtiyor.

Rozi’nin en küçük oğlu 13 yaşındayken gözaltına alınmış. Rozi, mahkemenin yapacağı çalışmanın 2015 yılından bu yana gözaltında olan oğlunun bir gün özgürlüğüne kavuşmasını sağlamasını umuyor.

Rozi, “Oğlumun en kısa zamanda serbest kalmasını istiyorum. Özgür kaldığını görmek istiyorum” diyor.

Devamını okuyun
Yorum yapmak için tıklayınız

Bir yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çin

BM Yüksek Komiseri Bachelet Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret edecek

20 Mayıs 2022 – 18:51


Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, gelecek hafta Çin’i ziyaret edecek ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne seyahat edecek.


BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği düzeyinde 2005’ten beri ilk defa düzenlenecek ve 23 Mayıs’ta başlayacak ziyarette yüksek komiserin sivil toplum kuruluş temsilcileri, iş adamları ve akademisyenlerle bir araya geleceği, bu kapsamda Doğu Türkistan’ın Kaşgar ile Urumçi kentlerini ziyaret edeceği kaydedildi.


Bachelet, yıllardır Pekin yönetiminden bölgeye “kısıtlamasız bir giriş izni” verilmesi çağrısında bulunuyordu. Yüksek Komiserliğe bağlı 5 kişi 25 Nisan’dan beri yüksek komiserin ziyareti için ön hazırlıklarda bulunuyor. Karantinada kalmak zorunda kalan ekip, bu sürecin ardından Kanton ve Sincan bölgelerine gidebilmişti

Tamamını okuyun

Amerika

Uygurlar’ın zorla çalıştırıldığı iddiası Kongre’de

21 Ekim 2021 – 19:51

Merkezi Arizona’da olan Universal Electronics Inc. (UEI) firmasının, Çin’in Uygurlar’a yönelik baskıcı politikalarına dahil olduğu yönündeki iddiaların ardından ABD’li bir grup Demokrat ve Cumhuriyetçi senatör firmaya uyarı niteliğinde bir mesaj gönderdi, ayrıntılı bilgi talep etti.

Konuyla ilgili iddialar ilk olarak bu ayın başında Reuters haber ajansında yayınlanmıştı. Haberde, UEI yönetiminin, yüzlerce Uygur’un, firmanın Çin’in güneyindeki Qinzhou’da yer alan tesislerine işçi olarak götürülmesi için Şincan Özerk Uygur Bölgesi’ndeki yerel yetkililerle anlaştığı ileri sürüldü.

Söz konusu haberde ayrıca Uygurlar’ın bu tesislerde sürekli polis tarafından gözetim altında tutulduğu, ayrı yatakhanelerde kaldıkları ve hükümetin “eğitim amaçlı” olduğunu iddia ettiği faaliyetlere katılmak zorunda bırakıldığı da iddia edildi.

Konuyu Kongre gündemine taşıyan Demokrat Senatörler Bob Menendez ve Jeff Merkley ile Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, UEI Genel Müdürü Paul Arling’e hitaben ilettikleri mektupta, “Bu koşulların açıkça zorla çalıştırma olduğuna inanıyoruz” denildi.

Senatörler mektupta ayrıca, UEI yönetiminin söz konusu iddiaları “soruşturma ya da çözüm üretme konusunda neredeyse hiçbir şey yapmadığına” dikkat çekti.

Senatör Menendez Dış İlişkiler Komisyonu’nun başkanlığını yürütüyor. Rubio ve Merkley de bu komisyonun üyeleri arasında.

UEI yetkilileri Reuters haber ajansına daha önce yaptıkları bir açıklamada, Qinzhou’daki tesiste 365 Uygur’un çalıştığını ve bu kişilerin Çin’deki diğer tüm çalışanlarla aynı koşullarda çalıştırıldığını savunmuştu.

Firmadan bugün yapılan açıklamada ise, UEI’ın, çalışanları işe alan kurumla bağlarını geçen hafta kestiği ve senatörlerin konuyla ilgili sorularını yanıtlamaya hazır oldukları belirtildi.

Uzaktan kumanda parçaları üreten ve Sony, Samsung, LG, Microsoft dahil birçok büyük firmaya ürünlerini satan UEI, Şincan yetkilileriyle tartışma yaratan anlaşmayı yapan taşeron firmanın adını vermekten kaçındı.

Mektupta, Çin hükumet yetkililerinin, fiziksel şiddet, cinsel istismar ve işkenceye başvurarak kişileri zorla çalıştırdığı yönündeki bulgulara da vurgu yapılarak, UEI yönetimine konuyla ilgili soruları yanıtlamaları için 5 Kasım’a kadar zaman tanındı.

Tamamını okuyun

Çin

Komünist Çin’in Uygur Türklerine mezalimini, bizzat eski bir işkenceci anlattı

5 Ekim 2021 – 17:05

İşgal ettiği Doğu Türkistan’da uzun bir süredir Uygur Türklerine soykırım uygulayan Çin’in toplama kamplarında işlediği insan hakları ihlallerine ilişkin bir itirafçı daha ortaya çıktı.

Toplama kamplarında çalıştığını belirten ve gerçek ismi yerine sadece Jiang olarak anılan eski işkenceci, Uygur Türklerine uygulanan işkenceleri anlattı.

CNN’e açıklama yapan eski işkenceci, Uygur Türklerinin evlerine şafak baskınları düzenlediklerini “Onları gece vakti şiddet kullanarak yakalıyorduk. Eğer bir bölgede 100 tane olduğunu biliyorsak onların hepsini yakalamamız gerekiyordu” sözleriyle anlattı.

CNN’e toplama kamplarında yaşananları anlatan Jiang, “Onları yere düşene ve vücutları şişene kadar tekmeliyor ve dövüyorduk. Yerde ağlayana kadar devam ediyorduk. Sorgu süreci kapsamında yakalanan her yeni Uygur Türkünü dövüyorduk. Kadın, erkek ve 14 yaşına kadar çocuklar da buna dahildi” diye konuştu.

Toplama kamplarına attıkları soydaşlarımızı tavandan asarak elektrik verdiklerini ve cinsel saldırıda bulunduklarını belirten Jiang, “Onlara yemek ve su verilmiyordu ve bazen günlerce uyanık kalmaya zorlanıyorlardı. Herkesin farklı bir metodu vardı. Bazıları levye kullanıyordu diğerleri de üzerinde asma kilit olan demir zincir” dedi.

“Bunlar Sıradan İnsanlardı…”


Kamplara kapatılan insanların “terör” suçu işledikleri iddiasıyla yakalandıklarını belirten Jiang, “Fakat bu kişilerin hiçbirinin suç işlediğini sanmıyorum. Bunlar sıradan insanlardı” ifadelerini kullandı.

Röportaj verdiği CNN’e polis üniformasını, işkence fotoğraflarını ve videolarını gösteren Jiang kamplarda çalışan bazı kişilerin bunu iş olarak gördüğünü belirterek “Fakat bazıları psikopattı” şeklinde konuştu.

Polis olarak 10 yılı aşkın süre görev yaptıktan sonra toplama kampında görevlendirildiğini belirten Jiang, “Her görevlinin bir kotası vardı. Dolayısıyla bütün polisler ve görevliler Uygur Türklerini yakalamak için tetikteydi. Herkesin hedefini tutturması gerekiyordu” diyerek Çin zulmünü anlattı.

Elektriği Cinsel Organlarına Veriyorduk”


Köylerdeki ağaların ya da muhtarların düzenledikleri toplantılarda köylerde yaşayan tüm Türkleri yakaladıklarını belirten Jiang, “Tek bir yılda 900.000 Uygur ya da diğer azınlıklardan insanın yakalandığını biliniyordu. Eğer polisler de bu sürece dahil olmak istemezlerse onlar da hapse atılıyordu” ifadelerini kullandı.

Toplama kamplarına kapatılan Uygur Türklerine elektrik verdiklerini belirten Jiang, “Elektriği cinsel organlarına veriyorduk” dedi.

Uygur Soykırımı


Çin’in işgalci olarak bulunduğu Doğu Türkistan’da 2014’ten bu yana sürdürdüğü Uygur Soykırımı, Hollanda, İngiltere, Kanada, ABD gibi birçok ülke tarafından resmi olarak tanınıyor.

Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre 1 ile 3 milyon Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek Türkü toplama kamplarında tutuluyor ve bu kamplarda tutulan esirler sistematik olarak işkence, tecavüz ve köleleştirmeye tabi tutuluyor.

Bunun yanında Uygur Türklerini hedef alan sistematik soykırımı durdurmasına yönelik çağrılara “radikal İslamcı terörizmle mücadele ettikleri” iddiasıyla yanıt veren ÇKP, terör örgütü Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi halinde kurulacak olan hükümeti tanıyacağını açıkladı. Bu durumda Çin, terör örgütü Taliban’ın kuracağı sözde hükümeti tanıyan ilk ülke olacak.

Tamamını okuyun
Advertisement
Amerika4 hafta önce

ABD’nin borç “şımarıklığı” ciddi maliyet riski taşıyor

Gündem3 ay önce

Süleymancılara ait Fazilet Yapı davasında Melih Gökçek de müdahil

Türkiye3 ay önce

Yeşilay da AKPKK’nin çiftliğine dönmüş

Gündem4 ay önce

Tolgahan Demirbaş, cinayetten dokuz ay önce Sinan Ateş’in peşine düşmüş

Avrupa4 ay önce

İtalya’da 418 sübyancı rahip tespit edildi

Amerika4 ay önce

ABD’nin askeri denizaltılarının hazin sonu…

İngiltere4 ay önce

İngiliz halkı fişlendi

Amerika4 ay önce

Mali kriz nedeniyle ABD’de işten çıkarma dalgası büyüyor

İngiltere4 ay önce

İngiltere’de bazı çocuk bakım evlerinde çocuklar dövüldü ve dışarıda bırakıldı

Amerika4 ay önce

Kanada ‘kültürel soykırım’ nedeniyle 2.8 milyar dolar ödeyecek

Asya5 ay önce

Japonya’dan G7 liderlerine uyarı: Tayvan sıradaki Ukrayna olabilir

Genel5 ay önce

Emekli amirali ‘sıkarız kafasına’ diye tehdit etmişti: Savcının bulamadığı Çelik, Bahçeli’nin yanında çıktı

Amerika5 ay önce

Ders vermeden 900 bin dolar kazandı

Türk Dünyası5 ay önce

Kıbrıs’ta santral arızaları nedeniyle elektrik kesintileri yaşanıyor

Türkiye5 ay önce

ÇAYKUR, borcu borçla kapatmaya çalışıyor

Amerika6 ay önce

Elon Musk Trump’ın hesabının askıya alınma sürecini de ifşa etti

Genel6 ay önce

İsmailağa Cemaatinde yaşanan cinsi sapıklığın skandal ses kayıtları

İngiltere6 ay önce

İngiltere’de grev dalgası genişliyor

Çin6 ay önce

İtalya’da Çin’in kurduğu polis karakolları için inceleme başlatıldı

Genel6 ay önce

Batılı devketlere Ankara’da terör saldırısı  uyarısı

İngiltere6 ay önce

İngiltere’de mali kriz nedeniyle iş bırakmaları ve grevler artıyor

İslam6 ay önce

Mus’ab bin Umeyr (r.a.)

Türkiye6 ay önce

Alihan Kuriş ve çetesine dolandırıcılıktan suç duyurusu

Avrupa6 ay önce

Avrupa Uyuşturucu Raporu: Türkiye 2020’de en çok eroinin ele geçirildiği ülke oldu

Latin Amerika7 ay önce

Venezuela’daki yolsuzluk ve kara para araştırmasında Türkiye detayı

Yorumlar

Nübüvvet’in İlk Yılların… için Ali KEMER
Sözde koronavirüs aşılarının k… için Abdurrahman Aydın
Sözde İçişleri Bakanı Süleyman… için Hasan
Marmara Denizi’nin dibi… için Abdurrahman Aydın
Japonya’da yeni bir örde… için Abdurrahman Aydın
Metafizik savaşta bozguna uğra… için Abdurrahman Aydın
Vatandaşa tam kapanma eziyeti… için Abdurrahman Aydın
İngiltere’de aşı yaptıra… için Abdurrahman Aydın
Etna Yanardağı tekrar lav püsk… için Abdurrahman Aydın
Reuters: Büyük Türk bankaları… için Abdurrahman Aydın
İsrail’de Pfizer/BioNTec… için Abdurrahman Aydın
Japonya’da yanardağ patl… için Abdurrahman Aydın
İsrail’de Pfizer-BioNTec… için Abdurrahman Aydın
Endonezya’da kayıp deniz… için Abdurrahman Aydın
Fransa’da askerlerden Macron… için Hasan

Öne Çıkanlar

Copyright © Haber Özel TV sitesi bir Akademi Dergisi - Mehmet Fahri Sertkaya projesidir.