Koronavirüs
Maske cezası kesilen vatandaş, maskenin koruyuculuğuna dair kanıt istedi: ”Bu paçavrayı neden takıyorum, araştırıp söylesinler”

İstanbul’da maske takmadığı için ceza kesilen kadın, maskenin koruyuculuğuna dair kanıt isteyerek cezaya isyan etti.
Maltepe’de denetim yapan polis ekipleri minibüste maskeyi olması gerektiği gibi takmayan Fatma A.’ya maske cezası kesti. Ceza sonrasında öfkelenen Fatma A., polislerle tartışmaya başladı. Fatma A.’dan rahatsız olan yolcuların da karıştığı tartışmada maske takmak istemediğini söyleyen Fatma A., “Bana anayasadaki kanunu gösterir misiniz, hangi maddede var. Kardeşim ben işe gidiyorum. Burada açıklamanızı yapın” diye tepki gösterdi.
Bu paçavrayı neden takıyorum, araştırıp söylesinler
“Bir buçuk yıldır yetti artık. Bunu maske takmadığım için değil, burnuma çekmediğim için yapıyorlar. Bunun koruyuculuğuna dair bir kanıt istiyorum. Virüse yakalananlar maske takmayanlar mıydı? O kadar vaka oldu, bunlar araştırılsın bizimle paylaşılsın. Maske takmayan insanlar mı koronavirüse yakalandı. Eğer taktıkları halde yakalandıysalar ben bu paçavrayı niye ağzıma takıyorum ki. Neyden üretildiği belli olmayan, oksijen almam gerekirken karbondioksitimi tekrar soluyorum ben” diyerek maske takma zorunluluğuna isyan eden Fatma A., kendisini minibüsten indiren polislere parasını boşa harcadıkları için ‘beni eve bırakmak zorundasınız’ dedi.
Maske takmadığı için 900 TL ceza alan Fatma A. ceza makbuzunu yırtarak yoluna devam etti.
Genel
Ürdün’de 66 yaşındaki bir kişinin AstraZeneca aşısı olduktan sonra ölmesi sonucu soruşturma açıldı

Ürdün Sağlık Bakanlığı, 66 yaşındaki bir kişinin ikinci doz AstraZeneca aşısının uygulanmasının ardından hayatını kaybettiğini ve yaşlı adamın ölümü ile soruşturma başlatıldığını aktardı.
Ürdün Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 66 yaşındaki bir kişinin ikinci doz AstraZeneca aşısının uygulanmasının ardından hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bakanlık, yaşlı adamın ikinci dozu aldıktan 10 dakika sonra dinlenme alanında bayıldığını ve hastaneye kaldırılmadan önce sağlık personelinin onu hayata döndürmeye çalıştığını açıklarken, yaşlı adamın daha sonra hayatını kaybettiğini belirtti.
Ürdün Sağlık Bakanı Feras Al Hawari, yaşlı adamın ölüm nedeni ile ilgili soruşturma başlatıldığını ifade ederek, yaşlı adamın kronik hastalığı olduğunu ve ilk aşı dozunu 4 Nisan’da önemli bir komplikasyon kaydetmeden aldığını açıkladı.
Hawari ayrıca, AstraZeneca aşısının kan pıhtılaşması da dahil olmak üzere potansiyel yan etkilerinin genellikle aşıdan hemen sonra değil, aşılamadan en az 5 gün sonra ortaya çıktığını belirtti.
Genel
‘’Aşı sonrası genç erkeklerde kalp iltihabı beklenenden yüksek’’

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), ülkede 16 ile 24 yaş arası erkeklerde, ikinci doz elçi RNA KOVID-19 aşılarından sonra beklenenden daha yüksek sayıda kalp kası iltihabı vakası olduğunu açıkladı.
CDC, Pfizer/BioNTech veya Moderna aşılarını yaptırdıktan sonra VAERS (Aşı Yan Etki Raporlama Sistemi) veri tabanına bildirilen miyokardit veya perikardit vakalarının yarısından fazlasının 12 ile 24 yaşları arasında olduğunu kaydetti. Bu yaş grubu, uygulanan aşı dozlarının yüzde 9’undan daha azını oluşturdu.
FDA kuruluna bilgi veren CDC’nin Aşı Güvenliği Dairesi Direktör Yardımcısı Dr. Tom Shimabukuro, “Ortada açıkça bir dengesizlik var” dedi.
Dr. Shimabukuro, başka bir güvenlik izleme sistemi olan Aşı Güvenliği Veri Ağı’nın da elçi RNA aşılarının ilk dozundan sonra gözlenen oran ile karşılaştırıldığında, ikinci dozdan sonra 16 ila 39 yaşındakilerde kalp iltihabı görülme sıklığının arttığını söyledi.
CDC’nin aşı güvenliği grubu geçen ay yaptığı açıklamada, korona aşısı yapılan “nispeten az” sayıda kişide kalp iltihabı durumlarını araştırdıklarını açıklamıştı.
CDC o dönemde yaptığı açıklamada, vakaların ağırlıklı olarak ergenlerde ve genç yetişkinlerde görüldüğünü ve genellikle aşı olduktan sonraki dört gün içinde meydana geldiğini bildirmişti. Merkez, durumun erkeklerde daha sık görüldüğünü ve vakaların çoğunun hafif göründüğünü, ancak yetkililerin hastaları takip ettiğini kaydetmişti.
Almanya
Almanya’da koronavirüs test merkezlerinde dolandırıcılık

Almanya’nın birçok kentinde hızlı koronavirüs testi hizmeti vermek amacıyla açılan test merkezlerinde usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. NDR, WDR ve Süddeutsce Zeitung’un ortak araştırmasına göre, bazı test merkezleri test sayısını yetkili birimlere gerçekte olduğundan çok daha fazla şekilde ibraz etti. Araştırmada, “Yapılan testlerin sayısını herhangi bir kanıt göstermeksizin yolluyorlar. Ve para hesaplarına aktarılıyor” ifadeleri kullanıldı.
Araştırmaya göre, Köln kentinde bulunan bir test merkezinde yalnızca 70 test yapılmış olmasına rağmen, Sigorta Doktorları Birliği’ne (Kassenärztliche Vereinigungen) yaklaşık bin kişinin test edildiğini gösteren bir fatura sunuldu. Essen ve Münster şehirlerinde de benzer uygulamalara rastlandı. Dolandırıcılık vakalarının ortaya çıkmasından sonra konunun soruşturma için savcılığa intikal ettiği bildirildi. Mevcut uygulamaya göre test merkezleri test başına altı eurosu malzeme gideri olmak üzere 18 euro fatura ediyor. Faturanın ibrazının ardından test ücreti Sosyal Güvenlik Dairesi tarafından test merkezinin hesabına yatırılıyor.
Lisanslara el konuldu
Münster kentinde gerçekleştirilen kontrollerden sonra, 50 test merkezi işleten bir şirketin lisansına el konduğu açıklandı. Bochum’da bulunan ve farklı yerlerde test merkezleri bulunan iki kişi hakkında ise soruşturma başlatıldığı ve Ruhr Bölgesi’ndeki iş yerlerinin ve özel evlerin soruşturma kapsamında arandığı belirtildi.
Almanya’da ülke genelinde faaliyet gösteren ve hükumet tarafından finanse edilen hızlı test merkezleri; dışarıda yemek yiyebilmek, alışveriş yapabilmek ya da müze gezebilmek gibi faaliyetler için gereken negatif test sonucunu alabilmenin ücretsiz ve hızlı yolu olarak oldukça aktif kullanılıyor. Nisan ve Mayıs aylarında 660 milyon euro hükumetin test politikası kapsamında kullanıldı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, “Bu hizmeti sağlayanların büyük bir kısmı işini profesyonelce ve düzgünce yapıyor” dedi ve kontrol mekanizmalarını sıkılaştırma konusuyla ilgileneceklerini söyledi.
Almanya Adalet Bakanlığı’ndan cumartesi günü yapılan açıklamada,”Uygulamada düzensizliklere rastlandığı durumda, ya da dolandırıcılıktan şüphelenildiği durumda cezai soruşturma gerekmektedir” dendi. Almanya’da ticari dolandırıcılığa 10 yıla kadar varan hapis cezası öngörülüyor.
Halihazırda Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde 8 bin, Başkent Berlin’de bin 200 test merkezi bulunuyor.
Yorumlar