Latin Amerika
Venezuelalı gazeteci Roberto Deniz: Türkiye’den yardım geldiğini hatırlamıyorum

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, yayınladığı videolarda Türkiye ve Venezuela arasındaki uyuşturucu ticareti yapıldığını öne sürmüştü.
Peker’in uyuşturucu ticaretinde Erkam Yıldırım’a işaret etmesine eski başbakan olan babası Binali Yıldırım’dan yanıt gelmişti. Yıldırım, oğlunun Venezuela’ya gittiğini kabul ederek koronavirus test kiti götürdüğünü söylemişti.
‘Türkiye’den yardım geldiğini hatırlamıyorum’
Deutsche Welle (DW) Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Venezuelalı gazeteci Roberto Deniz çarpıcı ifadeler kullandı.
Venezuelalı gazeteci, “Pandemi başladığından beri Çin’den veya Rusya’dan sağlık malzemeleri geldiğinden Venezuela hükümeti bu konuda çok propaganda yapmıştı. Ama Türkiye’den yardım geldiğini hatırlamıyorum. Araştırma yapılırsa ortaya çıkar. İster Türkiye, ister Venezuela tarafında olsun bu konuda ifadeleri vardır” dedi.
Gazeteci Deniz, Venezuela hükümeti ile güvenlik güçlerinin üst düzey kadrolarının Kolombiya ile olan uyuşturucu ticaretini görmezden geldiğini savundu.
Erkam Yıldırım iddiaları
Deniz, Erkam Yıldırım’ın yardım getirdiğini hatırlamadığını ifade ederken ABD tarafından uyuşturucu kaçakçılığından aranan Venezuela Petrol Bakanı Tareck El Aissami hakkında, “Sadece bu dönemde 4-5 kez Türkiye’ye ziyarete gitmişti” dedi.
Venezuelalı gazeteci Roberto Deniz’in açıklamaları şöyle:”Bu konuda kamuoyuna malolmuş birçok bilgi ve belge var. Kolombiya’dan gelen uyuşturucuların uçak ve teknelerle Venezuela’dan çıkarak Karayip’teki adalara, oradan başka yerlere gittiğine dair belgeler var.
İddialarda adı geçen eski Başbakan’ın oğluna (Erkam Yıldırım) ilişkin elimde bir belge yok. Ama bunun olmuş olma olasılığı çok yüksek. Çünkü buna benzer başka şeyler oldu. Zamanın ekonomiden sorumlu başkan yardımcısı şimdi Petrol Bakanı olan Tareck El Aissami, bu hükumetin en güçlü bakanlarından. Kendisi ABD tarafından uyuşturucu kaçakçılığından aranıyor.El Aissami, Türkiye-Venezuela ittifakının kilit isimlerinden. Zannediyorum sadece bu dönemde 4-5 kez Türkiye’ye ziyarete gitmişti. Bu anlamda ‘Olmuş olabilir’ diyorum. Çünkü uyuşturucu kaçakçılığına izin veren ve bu işten çıkar sağladığı belirlenmiş isimler hâlâ hükumetimizde göreve devam etmekteler.”
Latin Amerika
Venezuela’daki yolsuzluk ve kara para araştırmasında Türkiye detayı
Yolsuzluk vakalarını takip eden Venezuela Transparencia raporuna göre ülkede sadece uyuşturucu, petrol ve altın kaçakçılığında dönen kayıt dışı paranın miktarı yılda yaklaşık 8,6 milyar dolar. Raporda Türkiye’nin de adı altın yolsuzluğu kısmında geçiyor.

Geçtiğimiz yıl gayrı safi yurt içi hasılası 43,4 milyar dolar olan Venezuela’da gümrüklerdeki yolsuzluklar da hesaba katıldığında kayıt dışı kara para miktarının ülke maliyesinin beşte birinden daha fazlasına denk geliyor.
Yolsuzluk ve rüşvetle ilişkili kayıt dışı maliyeler raporunda ilk sırayı 4,9 milyar büyüklükle uyuşturucu ticareti alıyor. Onu 1,9 milyar dolarla petrol kaçakçılığı ve 1,8 milyar dolarla altın kaçakçılığı izliyor.
Gayrimeşru maliyenin temel unsurları çetelerin yanı sıra yolsuzluk ve rüşvete bulaşan asker ve polisler, kamu kurum ve kuruluşlarındaki devlet görevlileri. Bugün dünyanın 22 ülkesinde Venezuelalılar hakkında görülen yolsuzluk davalarında bahsedilen miktar toplamda 64 milyar dolara ulaşıyor.
Resmi verilere göre geçen yıl 51 ton uyuşturucunun ele geçirildiği Venezuela; Amerika, Avrupa ve Asya’ya kokain sevkiyatındaki önemli üslerden biri. Yılda 150-200 ton uyuşturucu sevkiyatının yapıldığı tahmin edilen Venezuela’da, rapora göre yılda 5 milyar dolara yakın uyuşturucu parası dönüyor.
Türkiye’nin de adı geçiyor
Venezuela’da altın çıkaran ve kaçakçılık yapılan ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. Transparencia Venezuela’nın direktörü Mercedes de Freitas altınların doğrudan ya da önce yasadışı yollardan Kolombiya’ya götürülüp orada sistemin içine sokulduktan sonra Türkiye, Belçika ve Hollanda gibi ülkelere ihraç edildiğini söylüyor.
Devlete ait varlıklarının özel şirketlere şaibeli devirleriyle ilgili olarak Hotel Alba Caracas’ın işletmesinin Türk şirkete verilmesinin devlete yılda 3,6 milyon dolarlık kayba neden olduğu belirtiliyor.
Raporda devlet kontrolündeki hurda ihracatının yüzde 92’sinin Türkiye’ye yapıldığına da dikkat çekiliyor. Resmi olarak geçen yıl Türkiye’ye yaklaşık 470 milyon dolarlık hurda ihracatı yapan ülkede, elde edilen yüksek gelirlere rağmen hurda envanterleri, faal şirketler, satışlar gibi konularda kamuoyunun aydınlatılmadığı öne sürülüyor.
Latin Amerika
“Türkiye ile geleceğe birlikte bakmalıyız”

Uruguay Dışişleri Bakanı Bustillo, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısında konuştu. Bustillo, Çavuşoğlu’nun sözlerinin kendisini mutlu ettiğini belirterek Türkiye’ye geldiği ilk günden bu yana gösterilen misafirperverlik için teşekkür etti. Çavuşoğlu’nun beraber büyüme hedeflerinden ve beklentilerinden söz ettiğini vurgulayan Bustillo, ticari konuların çok önemli olduğunu, 2008’de bir çerçeve anlaşması imzaladıklarını söyledi.
Bustillo, “Birlikte ilerlemek, birlikte büyüyebilmek ve birbirimizi tanıyabilmemiz, birbirimizi keşfedebilmemiz gerekiyor.” diyerek iki ülkenin, halklarının menfaatine birçok şey sunabileceğine ve diğer Güney Amerika Ortak Pazarı’na (MERCOSUR) üye ülkelerin de buna dahil olacağına işaret etti.
Latin Amerika
“Venezuela-Türkiye kokain hattı için stratejik ittifaklar gerekli”

Venezuelalı narkotik uzmanı Mildred Camero, Kolombiya ile 2 bin 219 km sınırı olan Venezuela’nın yılda yaklaşık 300-350 ton kokain sevkiyatıyla, dünya uyuşturucu ticaretinde stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi.
“Bir hat için stratejik ittifaklar gerekiyor”
ABD Adalet Bakanlığı tarafından Venezuelalı bazı üst seviye hükumet yetkilileri hakkında uyuşturucu kaçakçılığında rolleri olduğu gerekçesiyle iddianame hazırlandığına dikkat çeken Camero, olası bir Venezuela-Türkiye kokain rotası kurabilmek için iki ülkeden de stratejik ittifaklar kurmanın zorunlu olduğuna dikkat çekiyor.
İki ülke arasında doğrudan uçak seferlerinin, gemi trafiğinin ve ticari anlaşmanın olmasının olası bir uyuşturucu kaçakçılığı rotasını kolaylaştıracağını söyleyen Camero “Havaalanlarından ve gemi limanlarından büyük miktarlarda uyuşturucu kaçakçılığı yapılırken güvenlik kameralarının kapatılmasından kontrolü yapacak kişilerden yöntemlerin belirlenmesine kadar bir dizi işin organize edilmesi gerekiyor. Yani bu büyüklükte işleri yapabilmek, hem uyuşturucunun çıktığı hem de ulaşacağı ülkede liman çalışanlarından gümrük memurlarına, askerlerden bazı üst düzey hükümet yetkililerine kadar uzanan geniş bir ilişki ağını gerektiriyor” diyor.
“Uyuşturucu rotaları değişken olabiliyor”
Narkotik uzmanı “Uyuşturucunun tam olarak nasıl bir rota izleyeceği, hangi noktalardan geçeceği alıcı ve satıcıya, o an hangi rotanın daha uygun ve güvenilir olduğu gibi bir dizi değişkene bağlı, ancak sevkiyatta kullanılan bazı rotalar var” diyor.
Venezuela üzerinden sevk edilen kokainin ana rotalarından birinin Karayipler üzerinden yapıldığını söyleyen Camero, Kolombiya’nın Kuzey Santander bölgesinden karayoluyla ya da Orinoco nehrinden kayıklarla Venezuela’ya sokulan kokainin, Venezuela’nın çeşitli limanlarından gemilerle önce Dominik Cumhuriyeti’ne oradan da Atlas Okyanusu’na kıyısı olan Avrupa ülkelerine ve/veya Akdeniz ülkelerine gittiğini belirtiyor.
Camero uyuşturucunun yükleme ve dağıtım işlemlerinin limanlarda yapılmasının sorunlu olduğu dönemlerde, bu işin açık denizde hızlı tekneler ya da balıkçı tekneleriyle yapılabildiğini söylüyor.
Camero, ABD Güney Komutanlığı’nın, kokain sevkiyatının ana güzergahlarından biri olan Karayip Rotası’nda uyuşturucu operasyonları yapmasından dolayı alternatif rotalar kullanıldığını, Türkiye’ye kokain taşımak için biraz daha uzun ama daha güvenli bir hat olan Afrika hattının kullanılabileceğini söylüyor.
Venezuela limanlarından yüklenen kokainin Brezilya açıklarından Nijerya’ya, oradan Güney Afrika’ya indikten sonra Kenya’ya ve akabinde İran üzerinden ya da doğrudan Türkiye’ye görece daha güvenli bir şekilde taşınabileceğini belirten uzman, Türkiye’nin hem Doğu Avrupa’ya hem de Ortadoğu ülkelerine dağıtım merkezlerinden biri olabileceğini söylüyor.
Kaynak: VOA
Yorumlar