Fransa
Macron, Fransa’nın Ruanda Soykırımı’ndaki sorumluluğunu kabul etti

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, resmi ziyaret için gittiği Ruanda’da soykırım anıtında yaptığı konuşmada, “Sorumluluklarımızı tanımaya geldim.” dedi.
“Fransa’nın Ruanda’da rolü, geçmişi ve siyasi bir sorumluluğu var.” diyen Macron, zamanın Fransız hükümetinin soykırım uygulayan Ruanda yönetiminin fiilen yanında olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Macron, Fransa’nın sebep olduğu acıları çekenlerin yüzüne bakma ve acılarını kabul etme görevi olduğunu belirterek ülkesinin doğrular konusunda uzun süre sessiz kaldığını kaydetti.
Suç ortaklığını kabul etmedi
“Fransa suç ortağı değildi. Dökülen kan, onun silahlarına ya da askerlerinin ellerine bulaşmadı.” ifadesini kullanan Macron, Fransa’nın 1990’dan miras kalan çatışmaya dahil olarak ülkedeki duruma ilişkin uyarıları dikkate almadığını söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin bölgesel çatışma veya sivil savaşı önlemeye çalışırken tüm uyarıları kulak ardı ederek soykırım uygulayan bir kişinin yanında durduğunu, bu şekilde çok kötü biten döngüye dahil olduğunu dile getirdi.
Son 10 yılda Ruanda’yı ziyaret eden ilk Fransa Cumhurbaşkanı olan Macron konuşmasını, “Ancak bu karanlık zamanları geçirenler affedebilir, bize kendimizi affetme hediyesini verebilir.” ifadesini kullandı.
“Soykırımda ağır sorumluluğu var“
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a, martta Ruanda soykırımına ilişkin sunulan raporda, Fransa’nın soykırımda ağır sorumluluğu bulunduğu ancak suç ortağı olduğunu gösteren bir şey olmadığı belirtilmişti.
Dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın, soykırımda önemli rol oynadığı vurgulanan raporda, “Fransa, soykırım hazırlığı konusunda kör davrandı.” ifadesi kullanılmıştı.
Raporda, Fransa’nın soykırımı yapan hükümete silah temin etmesinin ve Fransız askerlerinin Ruanda ordusuna eğitim vermesinin arkasında ülkenin etnikçi yaklaşımının olduğu aktarılmıştı.
Ruanda hükümetinin girişimiyle ABD merkezli “Levy Firestone Muse” hukuk firmasının hazırladığı raporda da, Fransa’nın Ruanda soykırımında ciddi sorumluluğu bulunduğu ve Fransız hükümetinin Hutu rejiminin soykırım gündeminden habersiz olmadığı, öngörülebilir bir soykırıma imkan tanıdığı vurgulandı.
Ruanda soykırımı
Ruanda’da 1994’te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana’nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.
Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyor. Fransa, 23 Haziran 1994’de ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu’nu başlatmıştı. Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağladığı için kınanmıştı.
Fransa’nın 1994’te Ruanda soykırımını yapan Hutu hükümetine, Fransız ordusunun kontrolü altında olan bölgeden kaçması için emir verdiği “diplomatik telgraf” ortaya çıkmıştı.
Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998’de verdiği mülakatta, “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil.” ifadesini kullanmıştı.
Kaynak: AA
Avrupa
Fransa enerji krizi ile karşı karşıya

Fransa’da enerji sıkıntısı “kışın nasıl geçirileceği” endişesini gündeme taşıdı
Fransa’da kuraklığın etkileri bitmemişken, doğal gaz, elektrik sıkıntısı ve kesintisi, halkı mecburi tasarruf tedbirlerini düşünmeye ve uygulamaya zorlarken, Fransız basını konuyu manşetlerinde gündeme taşıdı.
Le Figaro, yükselen enerji fiyatları ve yaşanacak kesintiler nedeniyle yapılan tasarruf tedbirlerinin Fransızlarda oluşturduğu endişeye ve nasıl karşılık bulduğuna ilişkin “Kanaatkarlık: Kablosuz interneti kapatmak, duş sırasında idrarını yapmak, (evde) parka giymek gibi ulusal tasarruf tedbirler için Fransızlar ne kadar istekli?” başlıklı haber hazırladı.
Gazete, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un tasarruf tavsiyesi içeren “ekonomik savaş içindeyiz”, “bolluk döneminin sonu”, “iktisatlı yaşamaya birbirini teşvik etmek” sözlerini anımsatırken, Fransızların daha nereye kadar çabalayacakları sorusunu sordu.
Fransızların yüzde 11’i tasarrufun ne olduğunu dahi henüz bilmiyor
Gazete haberinde, Kamuoyu Araştırma Enstitüsünün (IFOP), Fransızların günlük yaşamlarından bazı değişiklikleri benimsemekte istekli olsa da, bunun nasıl yapılacağı konusunda endişeli olduklarına ilişkin araştırmaya yer verdi.
Araştırmada, iki Fransızdan birinin az yemeye ve evini mantolamaya razı olabileceği, ancak halkın yüzde 89’unun yöneticilerden tasarruflar konusunda örnek olmalarını beklediği ortaya çıktı.
Çalışmada halkın yüzde 11’inin tasarrufun ne olduğunu dahi henüz bilmediği ifade edildi.
Elabe kamuoyu araştırma şirketinin temmuzda yaptığı araştırmasında da Fransızların yüzde 63’ünün enerji tüketiminde kısıtlama mecburiyetine gittiği saptandı.
Bunlar arasında, çamaşır makinesinin “eco” modunu tercih etmek, klasik ampulleri LED’ler ile değiştirmek, cihazların ara ara fişten çıkarılması, kalorifer sıcaklık derecesini ve şofben sıcaklığını düşürme gibi tedbirler öne çıktı.
Bu konuda alt ve orta sınıfın üst gelirlilerden daha kararlı olduğu anketlere yansıdı.
Toleranslı tasarruf çelişkisi
Ülke basınına konuşan orta gelir grubundaki Virginie, halkın tasarrufa zorlandığı bir dönemde, vitrinlerde ampullerin yanmasından, restoran teraslarında ısıtıcıların açık olmasından, süpermarketlerin reyonlarının vasatın üstünde soğutulmasından yakındı.
Virginie, “Ben çocuklarıma odalarından çıkınca ışığı kapatmalarını tembihlemekle uğraşırken ve kışın (soğuk) kaloriferlere bakmakla yetinirken, Fransız futbolcular Katar’daki şampiyonada klimalı statlarda, açık havada mı oynayacak?” ifadelerini kullandı.
Bazı Fransızlar da Macron’un halka kısıtlı yaşamayı tavsiye ettiğini, ancak hükümet üyelerinin bunu uygulayarak örnek olmadıklarına işaret etti.
Öte yandan Rusya’nın Fransa’ya doğal gaz akışını kesmesiyle yetkililer, ülkede kışın elektrik kesintisinin olacağının sinyallerini verirken, halk, Rusya’ya yönelik yaptırımların Ruslardan çok Fransızları mahrum bıraktığından yakınıyor.
Fransa
Fransa’da kuraklık tehlikesi

Fransa’da kuraklık alarmı: 86 bölgede su kullanımına kısıtlama
Fransa’da, son haftalardaki aşırı sıcak hava dalgalarına, yıl başından bu yana yağış eksikliğinin eşlik etmesiyle artan kuraklık nedeniyle alarm verilirken, ülke genelinde 86 bölgede şebeke suyunda kısıtlamaya gidildi.
Ekolojik Geçiş Bakanlığına ait Propluvia sitesinde yayımlanan haritada, 95 bölgenin 86’sının kuraklıktan etkilendiği kaydedildi.
Azdan çok şiddetliye gri, sarı, turuncu ve kırmızı alarm seviyelerine göre renklendirilen haritada, ülkenin büyük kısmı sarı ve turuncu alarm seviyesinde yer aldı.
Sarı alarm seviyesindeki bölgelerde, tarım amaçlı su dağıtımında yüzde 50’nin altında azalma ve belli saatlerde bahçe ve yeşil alanları sulama ile araba yıkamaya yasak getiriliyor.
Bölge turuncu alarm seviyesindeyse, tarım amaçlı su dağıtımında yüzde 50’den fazla azalma, bahçe ve yeşil alanları sulama ile araba yıkamaya ciddi kısıtlama uygulanıyor.
Ülke genelinde 15 bölgede aktif olan kırmızı alarm durumunda ise tarım amaçlılar dahil hayati olmayan su dağıtımları tamamen durduruldu.
Avrupa
Fransa’da orman yangınlarında on bin kişi tahliye edildi

Avrupa’yı bir süredir etkisi altına alan aşırı sıcaklar orman yangınlarını da tetikliyor. Avrupa’nın güneyindeki orman yangınları binlerce hektar alanı kasıp kavururken, on binlerce kişiyi evlerini terketmeye zorluyor.
Fransa’nın güneybatısında çıkan yangınlar henüz kontrol altına alınamadı. Kavurucu sıcakların kuruttuğu iki ayrı alanda, güçlü rüzgarların etkisiyle yayılan yangınlar salı gününden bu yana devam ediyor. Yangını söndürmek için binden fazla itfaiyeci dokuz yangın söndürme uçağı alevlerle savaşıyor.
Landiras’taki yangın sebebiyle 7 binden fazla hektar alan yandı, 10 bin kişi evlerini terketti.
Bordeaux kentnin güneyindeki Landiras kasabasına yaklaşan yangın tehlikesi nedeniyle yollar kapatıldı, tedbir amaçlı olarak 480 kişinin daha evlerini terketmesi istendi. Böylece tahliye edilenlerin sayısı bine ulaştı.
Yanan bir diğer bölgenin de Atlas Okyanusu kıyısında, Avrupa’nın en yüksek kumtepesi olan Dune du Pilat boyunca yaşanıyor. Arcachon Körfez bölgesindeki yangının 3 bin hektarlık alanda etkili olduğu, gökyüzünü yangından yükselen koyu dumanların sardığı belirtiliyor.
Bölgedeki kamp alanlarından dün tahliye edilen 6 bin kişiye ilaveten bugün de 4 bin kişinin bölgeyi terketmesi istendi. Bölge üç ev ve bir restoranın yandı.
Yorumlar