Connect with us

Gündem

Türkiye’de gençlerin %28’i okumuyor ve çalışmıyor

27 Haziran 2021 – 12:24

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Gençlik 2020” raporunda 15-24 yaş arasındaki genç nüfusun toplam sayısı 12 milyon 893 bin 750 olarak belirlendi. Toplam nüfusun yüzde 15,4’ünü oluşturan gençler arasındaki işsizlik oranı ise 2019’da yüzde 25,4 iken 2020’de yüzde 25,3’e düştü. Ancak işsizlik oranındaki bu düşüş, gençlerin daha fazla istihdam edilmesinden değil, artık iş bulma umudunu yitirenlerden kaynaklanıyor.

Çalışanlarla işsiz olup da iş arayanlardan oluşan işgücüne katılım oranı 2019 yılında yüzde 44,4 iken 2020 yılında yüzde 39,1 olarak gerçekleşti. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2019 yılında yüzde 26 iken 2020 yılında yüzde 28,3’e çıktı.

Süre uzadıkça iş bulma ümidi azalıyor”

Genç İşsizler Platformu Sözcüsü Dr. Murat Kubilay, bu tabloyu VOA Türkçe’ye şu sözlerle değerlendirdi:

Buhranın süresi uzadıkça insanların iş bulma ümidi gittikçe azalıyor. Birçok iş başvurusundan sonuç alamayanlar sonunda iş aramaktan vazgeçtikleri için bu piyasada işgücü dışında olarak görülüyorlar. İkinci olarak, pandemi koşullarından ötürü dışarıda iş aramak oldukça zordu. İş görüşmelerinin birçoğu yapılamadı. Her iş kolu online iş görüşmesi yapmaya müsait değil. Dolayısıyla iş olsa çalışacak hazır, fakat iş arayamayan ciddi bir nüfus da var. Bunlardan ötürü Türkiye’deki hem istihdam oranı hem işgücüne katılım gençlerde 2020 yılında oldukça düştü. Türkiye’nin kanayan yarasıysa ne eğitimde ne istihdamda hatta ne de stajda olanlar. Bu süre uzadığı zaman, kadınlarda da evlilik araya girdiği zaman kalıcı bir hal alıyor. Türkiye ekonomisindeki dinamik dediğimiz nüfus aslında atıl hale düşmüş oluyor.”

Kubilay, Türkiye’nin geniş tanımlı genç işsizlik oranında hem OECD ülkeleri arasında hem de Avrupa’da ilk sırada yer aldığını vurguladı:

İşsizliğin sadece oranına değil süresine bakmakta da fayda var. Türkiye’deki işsizlik son üç yıldır kalıcı hale gelmiş durumda. Örneğin 15-34 yaş arasında en az bir yıldır iş arayıp bulamayanların sayısı 500 bin. Türkiye’de sadece yüksek düzeyde işsizlik yok, bir de işsizlik o kadar kalıcılaşmış ki bir nevi profesyonel işsiz haline gelinmiş” dedi.

Ne iş olsa yaparım, beyaz yaka için de geçerli hale gelmiş durumda

TÜİK verilerine göre gençlerin yüzde 59,5’i aldıkları eğitimden memnun. Gençlerin yüzde 77,1’i de çalıştığı işinden memnun. Genç İşsizler Platformu Sözcüsü Kubilay, bu verileri “Yüzde 59 küsur olan eğitimden memnuniyet, aslında her beş kişiden ikisinin eğitimden yeterince memnun olmadığı anlamına gelir. Bu da kendisini potansiyel olarak işsiz gördüğü ya da yasal sınır olan asgari ücreti bile almakta zorlanabileceğine dair öngörüye sahip olduğuna işaret ediyor. Eğitim sisteminin gençlere doğrudan bir meslek kazandırabilmesi gerekiyor. Meslek kazandırmayan üniversite bölümlerinin istihdamı çok daha zorlaşıyor. Mavi yaka için ifade edilen ‘ne iş olsa yaparım’, beyaz yaka için de bir nevi geçerli hale gelmiş durumda” diye yorumladı.

Gençlerin mutluluk oranı düştü

Türkiye’de her ile bir üniversite açılması, yüksek öğretim mezunu gençlerin de sayısını artırdı. Ancak bu, üniversiteli işsizlerin artışını da beraberinde getirdi. Karabük Üniversitesi Uluslararası İşletme Bölümü mezunu Oğuzhan Bilgiç, mezun olduktan sonra iki yıl iş arayıp bulamadığını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Bilgiç, “İki sene boyunca her yere CV bıraktım. İş bulamayınca borcun altına girerek, kredi çekerek ticarete atıldım. İki tane cafe açtık. İkisi de şu an kapalı. 1,5 yıl içinde yaklaşık dört ay işletmelerim açık kaldı. Ne kira yardımı aldım ne elektrik, su yardımı aldım. Herhangi bir yardımda bulunmadı devlet. Şimdi böyle bir ülkede yaşamak, hele hele üniversite mezunu olarak yaşamak daha büyük sıkıntı” dedi.

Bu sıkıntı, TÜİK istatistiklerine de yansıdı. 2019 yılında mutlu olduğunu söyleyen gençlerin oranı yüzde 56,7 iken, 2020’de bu oran yüzde 47,2’ye düştü. Bilgiç, her ile üniversite açılmasıyla genç işsizlerin üniversiteye yönlendirildiğini belirterek, “Ben Uluslararası İşletme mezunuyum. Ama sıfır İngilizce okudum. Bu bölümü sıfır İngilizce ile açmak zaten mantıksızlık. Sen açtığın okulda kaliteli eğitim veremediğin sürece bu adamın bir işletmede ne gibi bir katkısı olabilir ki?” ifadesini kullandı.

Bu kadar borcum varken çoluğuma, çocuğuma nasıl güzel bir gelecek sunayım?”

Yaşanan sıkıntılar, gençlerin evlenip bir aile kurmasını da olumsuz etkiliyor. TÜİK verilerine göre 2019’da genç erkekler arasında resmi nikahla evli olanların oranı yüzde 4,1 iken, 2020’de yüzde 3,8’e düştü. Genç kadınlarda 2019’da yüzde 16,8 olan resmi nikahla evli olanların oranı da 2020’de yüzde 15,5’e geriledi.

Bilgiç, “Çevremde gördüğüm insanların onda biri evleniyor. Kimi deli cesaretine güvenerek evleniyor, işi gücü olmadığı halde kendilerini ateşe atarak evleniyor. Kimisi de maddi imkanları olduğu için evleniyor. Şu an benim bir sürü borcum var. Bankaya borcum var, işyeri sahibine kira borcum var, devlete vergi borcum var, öğrenci kredisi borcum var. Bu kadar borcum varken, ben daha kendime güzel bir gelecek sunamamışken, çoluğuma, çocuğuma nasıl güzel bir gelecek sunayım ki?” diye konuştu.

Üzülerek, tercihim kesinlikle yurtdışı”

Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi Ahmet Utlu da “Maalesef mezun olduğumda iş bulacağımı düşünemiyorum. Şu an staj bile bulmakta çok zorlanıyoruz. Onun için ben dahil bütün arkadaşlarımda çok büyük bir gelecek kaygısı var. Üniversite sınavında ilk 50 bine girmeme rağmen Karadeniz Teknik Üniversitesi inşaat mühendisliğini yazdım. Maalesef inşaat sektörü bitti. Yani bir mühendis olarak bile iş bulabileceğimi düşünmüyorum” dedi.

Öğrenci değişim programı Erasmus ile bir yıl Portekiz’de okuduğunu söyleyen Utlu, “Yurtdışına gitmeden önce, kesinlikle ülkeme dönüp vatanıma hizmet etmeyi düşünüyordum. Fakat şu anki koşullarda, ülkemin öğrencilere değer vermemesi, onlara imkan tanımaması nedeniyle üzülerek, tercihim kesinlikle yurtdışı” ifadesini kullandı.

Kaynak: VOA

Devamını okuyun
Yorum yapmak için tıklayınız

Bir yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Süleymancılara ait Fazilet Yapı davasında Melih Gökçek de müdahil

15 Mart 2023 – 14:50


Süleymancılar soruşturmasında yeni gelişme: ‘Ucu Ankara’ya çıktı, Melih Gökçek’in adı geçiyor’

Hakkında dolandırıcılık soruşturması yürütülen ‘Fazilet Yapı’ şirketi yöneticilerinin, Ankara’daki Ata Yapı’nın da yönetiminde olduğu ortaya çıktı. Dosyada Melih Gökçek’in de adı geçiyor.

Süleymancılar tarikatı yönetimindeki ‘Fazilet Yapı’ şirketi ile ilgili birçok isme yönelik, “Dini duyguları istismar ederek dolandırıcılık, tehdit ve şantaj” suçlarından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturmalar başlatılmıştı. Fazilet Yapı yöneticilerinin, Ata Yapı’nın da yöneticileri olduğu ortaya çıktı.
Ankara’da konut satışı adı altında yurttaşları dolandırarak mağdur ettiği belirtilen ‘Ata Yapı’ isimli şirkette gizli ortak olduğu iddia edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkanvekili ve Fazilet Partisi Kurucusu İsmail Alptekin hakkında soruşturma başlatıldı. Dosyada Eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in ismi de geçiyor.
‘Gizli ortak eski vekil İsmail Alptekin’
Fazilet Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirketin gizli ortağı ve isim babası olduğu iddia edilen TBMM Eski Başkanvekili Fazilet Partisi Kurucusu İsmail Alptekin ile firma yetkilileri hakkında ‘özel ve kişisel verileri ele geçirmek, tehdit ve şantaj’ suçlarından soruşturma başlatıldı. Ata Yapı yöntemlerini sürdüren Fazilet Yapı yöneticilerine yönelik, tehdit ve şantaj suçlamalarıyla haklarında yine suç duyurusunda bulunulduğu bilgisine ulaşıldı. Soruşturma dosyasında İsmail Alptekin hakkında ‘gizli ortak’ ifadeleri geçiyor.
Melih Gökçek’in de adı geçiyor
soL’un ulaştığı bilgilere göre, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma da, ‘özel ve kişisel verileri ele geçirilmek suretiyle tehdit ve şantaj’ yapıldığına ilişkin ifadeler ortaya çıktı. Dosyada, şirket yetkilileri S.Ç., H.H., M.Ç., H.N.Ç., F.S.Ç., T.Ç. ve S.Ç. ile birlikte Fazilet Parti kurucusu İsmail Alptekin ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Melih Gökçek, Fazilet Yapı isimli şirkette ‘gizli ortak’ olduğu iddiasının bilgisine ulaşıldı.

‘Ata Yapı’ ile başlamışlar, ‘Fazilet Yapı’yla devam ediyorlar

Konuya ilişkin konuşan şikayetçi T.A., “Ankara merkezli ‘Ata Yapı’ firması üzerinden bir çok insanı dolandırarak mağdur ettikleri için yargılanan suçlular hakkında adil bir yargılama olmamış diye düşünüyorum. Belli ki mahkemelere de devlet gücünü kullanarak siyasi anlamda müdahale edilmiş ki, şüpheliler günümüze kadar elini kolunu sallayarak gelebilmiş. Kaldı ki yine aynı yöntemlerle bu defa ‘Fazilet Yapı’ ismiyle vatandaşları mağdur etmeye de devam ediyorlar. Haklarında bir çok suç duyurusu ve bazı yargılamalar yürütülürken, şüphelilere yönelik yeni şikayetler de yağıyor. ‘Ata Yapı’ da başlayan eylemler, ‘Fazilet Yapı’yla devam ediyor” ifadelerini kullandı
‘Geçmişte önlem alınsaydı, bugün bu yaşananlar olmazdı’

T.A. açıklamalarına şöyle devam etti:
“Şahsımızı da dolandırdıkları için haklarında soruşturma yürütülen şüpheliler haklarını arayan mağdurları susturmak için de, kişisel verileri ele geçirmek’ suretiyle tehdit ve şantaj yaptılar. Geçmişte önlem alınsaydı eğer, bugün yapılan bu eylemler olmaz ve mağdur olan bizlerin başına da bunlar gelmezdi. Tedbir alınamıyor, ve suçluların hala korunduğunu düşünüyorum. Haklarında halen de hiç bir şey yapılamıyor. Geçmişte önlem alınsaydı, bugün bu yaşananlar olmazdı.”

‘Öldürseler de haklı mücadelemden vazgeçmeyeceğim’

T.A., şikayet dilekçesinde de, “Şüphelilerle aramda dolandırıcılık eyleminden ötürü husumet vardır. Kendileri müteahhitlik firmaları üzerinden daire satacakları vaadiyle dini duygularımızı da istismar ederek, ailemle beni kandırmış ve peşin ücret almışlardır. Daha sonra yıllarca oyalamışlardır. Bu konularda kendileri hakkında evvelce yargıya başvurdum ve bu nedenle de bazı dosyalar mevcuttur. Bu mücadelemden beni vazgeçirmek için karşı taraf yeni baskılar, şantajlar, tehditlerde bulunmaktadır. Devlet görevlileri ile birlikte özel ve kişisel bilgileri ele geçirmek suretiyle şahsıma ve aileme tehdit ve şantaj yapılmaktadır.

Kamu görevlileri de yetkilerini kötüye kullanarak bu suça iştirak etmiştir. Beni öldürseler bile haklı bu davamdan vazgeçmeyeceğim için yeni tarihli bu suçları da ihbar etmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.
Ne olmuştu? 

Süleymancılar Cemaati yönetimindeki “Ümraniye Fazilet Yapı-Fazilet Emlak” firması ile aralarında cemaat lideri Alihan Kuriş’in yardımcısının da bulunduğu birçok isim hakkında; “Dini duyguları istismar ederek dolandırıcılık”, “tehdit ve şantaj” gibi suçlardan soruşturma başlatılmıştı. Konut satın alan ve ödemesini de peşin yaptıkları halde dolandırılan mağdurlardan T.A.’nın şikayetiyle başlatılan soruşturmalara ilişkin yayınlanan haberlerin kaldırılması için T.A.’ya tehditlerde bulunan dolandırıcılar hakkında şikayetçi olan mağdur sayısı da artmıştı.

Son olarak, Cemaat lideri Alihan Kuriş, ”Ümraniye Fazilet Emlak-Fazilet Yapı adı altında cemaat bünyesinde görevli bulunan Selim Çifçi, Seyfettin-Seyfi Çifçi, Mehmet Çifçi, Tunahan Çifçi, Fatih Sühan Çifçi ve Hamza Hatipoğlu ile hanım gruplarından Havva Nihal Çifçi, Melek Çifçi, Sevim Çifçi, Anastassıa Çifçi ve bu kişilerin birinci derecedeki yakınları ile cemaatimiz ilişiğini kesmiştir. Bundan böyle bu kişilerin kurslarımıza girişleri ve kendileriyle görüşülmesi kesinlikle yasaklanmıştır” şeklinde kamuoyuna duyuru yapmıştı.

Tamamını okuyun

Gündem

Tolgahan Demirbaş, cinayetten dokuz ay önce Sinan Ateş’in peşine düşmüş

3 Şubat 2023 – 12:47

Gazeteci Barış Terkoğlu, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’e yönelik suikastla ilgili yeni bilgileri paylaştı. Buna göre eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş, cinayetten dokuz ay önce Ateş’in peşine düşmüş.

MHPKK Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ve MHPKK Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’a yakınlığıyla bilinen Demirbaş’ın cinayetin siyasi ayağındaki kritik halka gibi göründüğünü dile getiren Terkoğlu, “Haliyle, devletin cinayeti çözmeye çalışan kanadı onun üstüne yoğunlaşırken soruşturmanın yukarıya doğru uzanmamasını isteyen bir başka taraf ise Demirbaş’ı kurtarmaya çalışıyor” ifadesini kullandı; ardından şu bilgileri verdi:

“(…) Peki Tolgahan Demirbaş’la ilgili deliller neler?

Ankara’da soruşturmayı yürütenler bu soruya ‘çok’ yanıtını veriyor. Ancak bugün size kulislerden değil, soruşturma dosyasının içindeki somut bilgilerden bahsedeceğim.

Önce bir kafeden söz edeyim: Marco Pascha. Kafe Kayseri merkezli. Ankara’daki şubeleriyle büyümüş. Sahibi olan Aytaç Ataç ise 11 yıldır buranın başında. Ataç’ın, Ankara Gölbaşı’nda şirketi Selçuklu AŞ. adına kayıtlı, 74 dönümlük bir arazisi var. Gözlerden uzak bir çiftliği bulunuyor.

Aytaç Ataç, Sinan Ateş cinayetinde gözaltına alındığında, kimse neler olduğunu anlamadı. Ta ki 23 Ocak’ta Emniyet’te verdiği ifadeye kadar…

Anlattığına göre Tolgahan Demirbaş ile 8 senedir arkadaştı. Ataç, ‘Tolgahan Demirbaş’ı eski Ülkü Ocakları başkan yardımcısı olarak bilirim’ diye anlatıyor. Demirbaş, Ataç’ın kafesine nargileye geliyor, çiftliği, sahibi Aytaç Ataç olmadan da kullanıyor.

Sinan Ateş’in katledildiği 30 Aralık günü, cinayetten 2.5 saat önce, saat 11 civarında, Demirbaş, Ataç’ı aradı. ‘Bugün çiftliğe gidecek misin’ diye sordu. Ataç, ‘Gitmeyeceğim’ dedi.

Ataç, saldırıyla ilgisi olmadığını, cinayeti sosyal medyadan öğrendiğini iddia ediyor. Cinayet sonrasında Ataç ile Demirbaş arasında bir konuşma olmuş. Ataç, Demirbaş’ı arayarak Sinan Ateş’e saldırıyı sormuş. Demirbaş, bilgisi olmadığını söyleyerek kapatmış. Birkaç gün sonra da aynı diyalog geçmiş. Peki gerçekten öyle miydi?

Yanıtı için, size tutuklanan bir başka isimden, Çağlar Zorlu’dan bahsedeyim. Diyeceksiniz ki Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Tolgahan Demirbaş arasında nasıl bir ilişki var?

Ataç, Çağlar Zorlu’yu nasıl tanıdığını polise şöyle anlattı:

‘Çağlar Zorlu’yu, 2-3 yıl kadar önce, Kayseri’den bir arkadaşım vasıtasıyla tanıdım. Çağlar’ı bana tanıştıran arkadaşım, MİT’te memur olarak görev yaptığını söylemişti. Daha sonra Çağlar’ın Kömür İşletmeleri’nde çalıştığını öğrendim. 2022 yılının ocak veya şubat ayında, kafeme müşteri olarak geldiklerinde, aynı masada oturduğumuz için tanıştırdım.’

Bu üç kişinin tanışıklığının, Sinan Ateş cinayetiyle ne ilgisi var? Bunu da Ataç kendisi söylesin:

‘2022 yılının mart ayında, Tolgahan ve Çağlar yanımda oturduklarında, Tolgahan, Çağlar’a, ‘bir adres bulmamız lazım, yardımcı olabilir misin’ dedi. Çağlar da ‘yardımcı olabilirim’ dedi.’

Kimin adresini istemiş olduğunu tahmin ediyorsanız, doğru bildiniz. Ataç kendisi söylesin: ‘Çağlar daha sonra kafeye geldiğinde, Tolgahan’ın kendisinden istemiş olduğu adresin, Sinan Ateş’in adresi olduğunu bana söyledi.’

Sanırım anlaşıldı. Polisin ve savcılığın elindeki bilgiye göre, Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, cinayetten 9 ay önce, Sinan Ateş’in peşindeydi. Devletin imkânlarıyla takip etmeye çalışıyordu. Çağlar Zorlu’dan yardım istedi. O da etti.

Ataç, 23 Ocak’ta sevk edildiği savcılıkta, daha kritik bir ayrıntıyı itiraf etti:

‘Çağlar, bana, ‘Abi bunlar benden konum istiyorlar, bir arkadaşın (Sinan Ateş) kulağını çekeceklermiş, yardım istiyorlar’ dedi.’

Ataç’ın anlattığına göre, Tolgahan Demirbaş, Çağlar Zorlu’ya, Sinan Ateş’in telefonunu göndermişti. Cep telefonu sinyallerinin verdiği konum bilgilerinden takip edeceklerdi. Peki, neden Çağlar Zorlu’dan istediler? Avukatı, mahkemede şöyle açıkladı: ‘Müvekkilim eski bir MİT çalışanı olduğu için böyle bir talepte bulunuyorlar, açıkçası bunu kullanmak için yardım istiyorlar.’

Peki verdi mi? Zorlu, konum bilgilerini vermiş. Ancak kendisinin anlattığına göre, Sinan Ateş’in öldürüleceğini bilmiyormuş, hatta numaranın onun olduğunu bile bilmiyormuş, konum bilgilerini de uyduruyormuş.’

Bir telefon konuşması da Ataç ile Zorlu arasında oldu. Zorlu şöyle anlattı:

‘Olayın olduğu gün, Aytaç Bey beni saat 13.30-14.00 sıralarında telefonla aradı. ‘Sinan Ateş öldürüldü, sana bir şeyler sorulmuştu ya, onların hepsini sil’ dedi.’

Zorlu’nun ifadesi gösteriyor ki, cinayetin hemen ardından Ataç, Demirbaş ile Zorlu arasındaki mesajları, yani cinayet delillerini ortadan kaldırmak istemiş. Aytaç Ataç ise aradığını kabul ediyor. Ancak ‘Sil’ dediğini kabul etmiyor: ‘Tolgahan ile görüşmelerini bildiğim için dikkat et’ dedim’.

Aklınızda kaldı, biliyorum. Cinayet günü, Tolgahan Demirbaş’ın, Aytaç Ataç’ı araması, çiftliğin boş olup olmadığını sorması… Yoksa cinayetin tetikçiliğini yapan, halen de bulunamayan Eray Özyağcı, ilk olarak o çiftliğe mi götürüldü? Aytaç Ataç, 23 Ocak günü, savcıya şunu söyledi:

‘Tolgahan, olay günü benim çiftliğime gittiğini ancak orada atış yaptığını, mangal yakmak istediğini söyledi.’

Cinayetten önce ‘Çiftlik boş mu’ diye soran Tolgahan Demirbaş, cinayetin ardından çiftliğe gitmiş. Eldeki veriler, tetikçinin de o çiftliğe götürülmüş olabileceğini gösteriyor.

Hatırlayın, önceki saldırı, mart ayında, aynı odak tarafından, Mersin’de Sinan Ateş’e yakın olan Çağrı Ünel’e yapılmıştı. Saldırganlar Ünel’i Ziraat Bankası’nın önünde sıkıştırmıştı. Belli ki orada da telefon sinyalinden konum tespiti yapıldı.”

Tamamını okuyun

Gündem

Tapeler ortaya çıktı: İşte Emniyet’ten Sarallar sızıntısı

13 Kasım 2022 – 17:21

Sarallar’a yapılan operasyona ilişkin kendisine neden bilgi verilmediğini soran Bakan Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’tan “Size her söylediğimizde sızıntı oldu” yanıtını almıştı. Emniyet’in yalanladığı iddialar sonrası ise yeni ayrıntılar ortaya çıktı. İddianamede, zanlıların kendilerine yönelik operasyonlara dair önceden haberdar olabildikleri belirtildi.

Sarallar suç örgütüne yönelik yürütülen operasyonlarla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş arasında tartışma iddiaları gündeme bomba gibi düşmüştü. İddialar tartışmalara neden olurken Emniyet yaptığı açıklamayla iddiaları hem yalanlamıştı. Bugün ise Sarallar operasyonuna ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıktı. ‘Sızıntı’ iddiaları bu sefer iddianamedeki tapelere yansıdı. Emniyet’ten Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, Sarallar grubuna yönelik hazırlanan iddianamedeki değerlendirmede, kamu kurumlarından örgüt üyelerine bilgi akışı vardı ve bu bilgilere dayanarak da kendilerine yönelik operasyonlara karşı tedbir alıyorlardı. Örgüt yöneticilerinin bazı telefon konuşmaları da kamu kurumlarından kendilerine bilgi akışı olduğunun delili olarak iddianamede yer aldı.

O konuşmalardan biri grubun yöneticilerinden olduğu belirtilen Ahmet Fazlıoğlu ile Eşref Kemal Saral arasında.
Konuşmada Fazlıoğlu, Saral’ı operasyon yapılacağı konusunda uyarıyor:
E.K.S.: Yapma ya!
A.F.: Bizden 160 kişi alacaklarmış, böyle gelmiş. Böyle bir rakam verilmez yani…
E.K.S.: Dur bir arayayım patronu, Alaattin’i (Saral) bir sorayım. Git derse gideriz şeye.
‘Organize’den haber geliyor anında’
Bir başka kayıtta da arkadaşları gözaltına alınan grup üyelerinin bu konudaki konuşmaları var:
B.Ç.: Hikmet’i aldılar. Çok kişiyi aldılar. Gelip senle görüşmem lazım. Kendine bir yol seçmen lazım.
B.Ç.: (Arka plandakilere hitaben) “Ya saçmalamayın, Organize olsa ben, Organize’den haber geliyor anında ya…” diyor.
‘Ulan isim verme’
İddianameye göre, grubun yönetici ve üyeleri örgüt hiyerarşisinde Alaattin Saral’ın adını kullanmamaya dikkat ediyor, özellikle telefon görüşmelerinde ondan “1 Numara” diye bahsediyor. İddianamede bu konudaki bir telefon görüşmesi de yer aldı:
İsmi Belirlenemeyen Kişi: O zaman Alaattin (Saral) amca ile…
Mithat Saral: Şişt, isim verme
İsmi Belirlenemeyen Kişi: Alaattin amca ile geleceksin.

Ne olmuştu?

T24 yazarı Tolga Şardan’ın ‘Sarallar’ olarak bilinen suç örgütüne yönelik geçen aylarda düzenlenen operasyonun perde arkasını köşesine taşımıştı. Şardan, yazısında Soylu’nun Sarallar Grubu’na yapılan operasyon ve soruşturma sürecinde sessiz kalmasına dikkat çekmişti. Sarallar Grubu’na yönelik yürütülen soruşturmayla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bilgi verilmediği iddiasına yer veren Şardan, Soylu’nun bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a kendisine bilgi verilmemesi nedeniyle eleştiride bulunduğunu öne sürmüştü. Aktaş’ın ise Soylu’ya yanıtında “Size her söylediğimizde sızıntı oldu” dediği iddia edilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise iddiaları ‘yalan ve iftira’ diyerek yalanlamıştı.

Tamamını okuyun
Advertisement
Amerika4 hafta önce

ABD’nin borç “şımarıklığı” ciddi maliyet riski taşıyor

Gündem3 ay önce

Süleymancılara ait Fazilet Yapı davasında Melih Gökçek de müdahil

Türkiye3 ay önce

Yeşilay da AKPKK’nin çiftliğine dönmüş

Gündem4 ay önce

Tolgahan Demirbaş, cinayetten dokuz ay önce Sinan Ateş’in peşine düşmüş

Avrupa4 ay önce

İtalya’da 418 sübyancı rahip tespit edildi

Amerika4 ay önce

ABD’nin askeri denizaltılarının hazin sonu…

İngiltere4 ay önce

İngiliz halkı fişlendi

Amerika4 ay önce

Mali kriz nedeniyle ABD’de işten çıkarma dalgası büyüyor

İngiltere4 ay önce

İngiltere’de bazı çocuk bakım evlerinde çocuklar dövüldü ve dışarıda bırakıldı

Amerika4 ay önce

Kanada ‘kültürel soykırım’ nedeniyle 2.8 milyar dolar ödeyecek

Asya5 ay önce

Japonya’dan G7 liderlerine uyarı: Tayvan sıradaki Ukrayna olabilir

Genel5 ay önce

Emekli amirali ‘sıkarız kafasına’ diye tehdit etmişti: Savcının bulamadığı Çelik, Bahçeli’nin yanında çıktı

Amerika5 ay önce

Ders vermeden 900 bin dolar kazandı

Türk Dünyası5 ay önce

Kıbrıs’ta santral arızaları nedeniyle elektrik kesintileri yaşanıyor

Türkiye5 ay önce

ÇAYKUR, borcu borçla kapatmaya çalışıyor

Amerika6 ay önce

Elon Musk Trump’ın hesabının askıya alınma sürecini de ifşa etti

Genel6 ay önce

İsmailağa Cemaatinde yaşanan cinsi sapıklığın skandal ses kayıtları

İngiltere6 ay önce

İngiltere’de grev dalgası genişliyor

Çin6 ay önce

İtalya’da Çin’in kurduğu polis karakolları için inceleme başlatıldı

Genel6 ay önce

Batılı devketlere Ankara’da terör saldırısı  uyarısı

İngiltere6 ay önce

İngiltere’de mali kriz nedeniyle iş bırakmaları ve grevler artıyor

İslam6 ay önce

Mus’ab bin Umeyr (r.a.)

Türkiye6 ay önce

Alihan Kuriş ve çetesine dolandırıcılıktan suç duyurusu

Avrupa7 ay önce

Avrupa Uyuşturucu Raporu: Türkiye 2020’de en çok eroinin ele geçirildiği ülke oldu

Latin Amerika7 ay önce

Venezuela’daki yolsuzluk ve kara para araştırmasında Türkiye detayı

Yorumlar

Nübüvvet’in İlk Yılların… için Ali KEMER
Sözde koronavirüs aşılarının k… için Abdurrahman Aydın
Sözde İçişleri Bakanı Süleyman… için Hasan
Marmara Denizi’nin dibi… için Abdurrahman Aydın
Japonya’da yeni bir örde… için Abdurrahman Aydın
Metafizik savaşta bozguna uğra… için Abdurrahman Aydın
Vatandaşa tam kapanma eziyeti… için Abdurrahman Aydın
İngiltere’de aşı yaptıra… için Abdurrahman Aydın
Etna Yanardağı tekrar lav püsk… için Abdurrahman Aydın
Reuters: Büyük Türk bankaları… için Abdurrahman Aydın
İsrail’de Pfizer/BioNTec… için Abdurrahman Aydın
Japonya’da yanardağ patl… için Abdurrahman Aydın
İsrail’de Pfizer-BioNTec… için Abdurrahman Aydın
Endonezya’da kayıp deniz… için Abdurrahman Aydın
Fransa’da askerlerden Macron… için Hasan

Öne Çıkanlar

Copyright © Haber Özel TV sitesi bir Akademi Dergisi - Mehmet Fahri Sertkaya projesidir.