Koronavirüs
“Korona ilacı bebeklerin sakat doğmasına neden oluyor”

CHPKK Ankara Milletvekili Murat Emir, koronavirüs tedavisinde kullanılan favipiravir ilacının çocukların sakat doğmasına neden olduğunu söyledi. Emir, “Bebeklerin sakat doğmasına yol açan ilaçları, kalp ritim bozukluğuna neden olabilen ilaçları verdiler ve bunu verenler doktor da değildi” dedi.
CHPKK’li Emir, yaptığı açıklamada bütün dünyada klorokin ve favipiravir koronavirüs tedavisinde kullanılmaktan vazgeçildiğini kaydederek, bu iki ilacın yaklaşık bir yıldır Türkiye’de kullanılmaya devam ettiğini söyledi.
Emir, Sağlık Bakanlığı’nın bu iki ilacın koronavirüs tedavisinde etkisini olmadığı yönündeki söylemlere kulağını tıkadığını söyledi. Emir, “Çünkü filyasyon ekipleriyle vatandaşın evine gidip, onların eline ilaç tutuşturmak, ‘Bunları içeceksiniz’ demek iş yapmış gibi olmaktı. İktidar bunu politik iletişim aracı olarak kullandı. Özellikle de hastaların hastaneye gelmesini önlemek için ‘Yeter ki evinizde kalın, bakın devlet size ilaç getirdi’ demek için bu yolu denediler” diye konuştu.
Emir, faydasız ve yan etkileri olan ilaçların vatandaşa verildiğini vurgulayarak, “Bebeklerin sakat doğmasına yol açan ilaçları, kalp ritim bozukluğuna neden olabilen ilaçları verdiler ve bunu verenler doktor da değildi. Muhtemelen hastaların ciddi sağlık sorunları oluşturuldu ve bunun takibi de yapılmadı” dedi.
Emir, Sağlık Bakanlığı’nın klorokini kullanmayı bıraktığını ancak favipiravini kullanmaya devam ettiğini belirtti.
CHPKK’li Emir, “Bakanlık favipiraviri de rehberden çıkarmak zorunda, eğer çıkarırsa bir yıldır boşuna ilaç götürdüğü ortaya çıkmış olacak. “Her hastaya ilaç götürüyoruz daha ne yapalım” politikası da çökmüş olacak” dedi.
ABD’de yayımlanan The New York Times gazetesinde de favipiravirin doğum kusurlarına neden olduğu yazıldı.
Genel
Ürdün’de 66 yaşındaki bir kişinin AstraZeneca aşısı olduktan sonra ölmesi sonucu soruşturma açıldı

Ürdün Sağlık Bakanlığı, 66 yaşındaki bir kişinin ikinci doz AstraZeneca aşısının uygulanmasının ardından hayatını kaybettiğini ve yaşlı adamın ölümü ile soruşturma başlatıldığını aktardı.
Ürdün Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 66 yaşındaki bir kişinin ikinci doz AstraZeneca aşısının uygulanmasının ardından hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bakanlık, yaşlı adamın ikinci dozu aldıktan 10 dakika sonra dinlenme alanında bayıldığını ve hastaneye kaldırılmadan önce sağlık personelinin onu hayata döndürmeye çalıştığını açıklarken, yaşlı adamın daha sonra hayatını kaybettiğini belirtti.
Ürdün Sağlık Bakanı Feras Al Hawari, yaşlı adamın ölüm nedeni ile ilgili soruşturma başlatıldığını ifade ederek, yaşlı adamın kronik hastalığı olduğunu ve ilk aşı dozunu 4 Nisan’da önemli bir komplikasyon kaydetmeden aldığını açıkladı.
Hawari ayrıca, AstraZeneca aşısının kan pıhtılaşması da dahil olmak üzere potansiyel yan etkilerinin genellikle aşıdan hemen sonra değil, aşılamadan en az 5 gün sonra ortaya çıktığını belirtti.
Genel
‘’Aşı sonrası genç erkeklerde kalp iltihabı beklenenden yüksek’’

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), ülkede 16 ile 24 yaş arası erkeklerde, ikinci doz elçi RNA KOVID-19 aşılarından sonra beklenenden daha yüksek sayıda kalp kası iltihabı vakası olduğunu açıkladı.
CDC, Pfizer/BioNTech veya Moderna aşılarını yaptırdıktan sonra VAERS (Aşı Yan Etki Raporlama Sistemi) veri tabanına bildirilen miyokardit veya perikardit vakalarının yarısından fazlasının 12 ile 24 yaşları arasında olduğunu kaydetti. Bu yaş grubu, uygulanan aşı dozlarının yüzde 9’undan daha azını oluşturdu.
FDA kuruluna bilgi veren CDC’nin Aşı Güvenliği Dairesi Direktör Yardımcısı Dr. Tom Shimabukuro, “Ortada açıkça bir dengesizlik var” dedi.
Dr. Shimabukuro, başka bir güvenlik izleme sistemi olan Aşı Güvenliği Veri Ağı’nın da elçi RNA aşılarının ilk dozundan sonra gözlenen oran ile karşılaştırıldığında, ikinci dozdan sonra 16 ila 39 yaşındakilerde kalp iltihabı görülme sıklığının arttığını söyledi.
CDC’nin aşı güvenliği grubu geçen ay yaptığı açıklamada, korona aşısı yapılan “nispeten az” sayıda kişide kalp iltihabı durumlarını araştırdıklarını açıklamıştı.
CDC o dönemde yaptığı açıklamada, vakaların ağırlıklı olarak ergenlerde ve genç yetişkinlerde görüldüğünü ve genellikle aşı olduktan sonraki dört gün içinde meydana geldiğini bildirmişti. Merkez, durumun erkeklerde daha sık görüldüğünü ve vakaların çoğunun hafif göründüğünü, ancak yetkililerin hastaları takip ettiğini kaydetmişti.
Koronavirüs
Maske cezası kesilen vatandaş, maskenin koruyuculuğuna dair kanıt istedi: ”Bu paçavrayı neden takıyorum, araştırıp söylesinler”

İstanbul’da maske takmadığı için ceza kesilen kadın, maskenin koruyuculuğuna dair kanıt isteyerek cezaya isyan etti.
Maltepe’de denetim yapan polis ekipleri minibüste maskeyi olması gerektiği gibi takmayan Fatma A.’ya maske cezası kesti. Ceza sonrasında öfkelenen Fatma A., polislerle tartışmaya başladı. Fatma A.’dan rahatsız olan yolcuların da karıştığı tartışmada maske takmak istemediğini söyleyen Fatma A., “Bana anayasadaki kanunu gösterir misiniz, hangi maddede var. Kardeşim ben işe gidiyorum. Burada açıklamanızı yapın” diye tepki gösterdi.
Bu paçavrayı neden takıyorum, araştırıp söylesinler
“Bir buçuk yıldır yetti artık. Bunu maske takmadığım için değil, burnuma çekmediğim için yapıyorlar. Bunun koruyuculuğuna dair bir kanıt istiyorum. Virüse yakalananlar maske takmayanlar mıydı? O kadar vaka oldu, bunlar araştırılsın bizimle paylaşılsın. Maske takmayan insanlar mı koronavirüse yakalandı. Eğer taktıkları halde yakalandıysalar ben bu paçavrayı niye ağzıma takıyorum ki. Neyden üretildiği belli olmayan, oksijen almam gerekirken karbondioksitimi tekrar soluyorum ben” diyerek maske takma zorunluluğuna isyan eden Fatma A., kendisini minibüsten indiren polislere parasını boşa harcadıkları için ‘beni eve bırakmak zorundasınız’ dedi.
Maske takmadığı için 900 TL ceza alan Fatma A. ceza makbuzunu yırtarak yoluna devam etti.
Yorumlar