Avrupa
‘Yerli halklar yasa tasarısına destek verilmeli’

Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, Parlamentoyu Ukrayna’nın yerli halklarına dair yasa tasarısına destek vermeye davet etti. Umerov, “Kırım Tatar halkı için bu çok gerekli ve önemli bir işaret. Devletin onlara destek verdiğinin işareti.” ifadesini kullandı.
Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, bugün Ukrayna Parlamentosu Genel Kurulunda konuşma yaptı. Ukrayna milletvekillerine seslenen Umerov, Ukrayna’nın yerli halklarına dair yasa tasarısını kabul etme çağrısında bulundu. Umerov, Kırım Tatar halkı için ilgili yasa tasarısının önemine dikkat çekerek, “Kırım Tatar halkı için bu çok gerekli ve önemli bir işaret. Devletin onlara destek verdiğinin işareti. Ukrayna için ise bu yasa Kırım’ın işgalden kurtarılması devlet stratejisinin bir adımı.” diye vurguladı.
Kendi dil, adet ve kültürüne sahip olan yerli halkları korumanın, Ukrayna’nın görevi olduğunun altını çizen Umerov, “Konuşmama anayasadan bir alıntıyla başlamak istiyorum: ‘Devlet, Ukrayna ulusunun ve tarihi bilincinin sağlamlaşması ile gelişmesini, gelenek ve kültürünün gelişmesini ayrıca Ukrayna’daki tüm yerli halkların ve ulusal azınlıkların etnik, kültürel, dil ve dini kimliklerinin gelişimini teşvik etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Kırım Tatar halkının, Ukrayna’nın en büyük yerli halkı olduğunu belirten Umerov, “Yaklaşık 350 bin Kırım Tatarı şu an Kırım’da yaşıyor. On binlerce Kırım Tatarı, Rusya’nın baskıları yüzünden Kırım’ı terk etmek zorunda kaldı. Ayrıca yaklaşık 100 bine yakın Kırım Tatarı hala çoğunlukla Orta Asya olmak üzere sürgün yerlerinde yaşamaya devam ediyor.” diye konuştu.
Ukrayna Parlamentosunun 2014 yılında Ukrayna devletinin bir parçası olarak Kırım Tatar halkının haklarının güvence altına alınması ile ilgili bir bildiri kabul ettiğini hatırlatan milletvekili, “Şimdi ise Ukrayna yerli halklarının kolektif haklarını korumak için bir sonraki en önemli adım: kanunun kabul edilmesidir. Umarım, parlamento bu dönem gerçekten tarihi olan bu kararı kabul eder. Kırım Tatar halkı için bu çok gerekli ve önemli bir işarettir. Devletin onlara destek verdiğinin işaretidir. Ukrayna için ise bu yasa; Kırım’ın işgalden kurtarılması, devlet stratejisinin bir adımıdır. Uluslararası toplum için ise bu tüm Ukrayna halkının birlik olduğunu gösteren güçlü bir işarettir.” dedi.
Avrupa
İspanya’da normalin üstünde yağış olmasına rağmen tarihi kuraklık yaşanıyor

İspanya’da her geçen gün büyüyen kuraklık sorununa karşı uzmanlar, su kaynaklarının daha iyi yönetimi ve kullanımının zaruri olduğunu vurguluyor.
Son 30 yılın en kurak döneminin yaşandığı İspanya’da 1995’ten bu yana ilk kez barajlarda ve göletlerdeki ortalama su seviyesi yüzde 40’ın altına indi.
Kuralık sadece Endülüs, Murcia gibi İspanya’nın güneyindeki daha sıcak bölgeleri değil kuzeydeki Galisya ve Katalonya gibi normalde çok yağış alan bölgeleri de etkiledi.
“Ecologistas en Accion” (Ekolojistler İş Başında) adlı sivil toplum hareketinin kurucularından ziraat mühendisi Santiago Martin Barajas, “Sonbaharda yeterli miktarda yağış olmazsa 2023’e gerçek bir su kriziyle girebiliriz.” dedi.
İspanya’da barajlarda ve su göletlerinde görülen düşüsün sadece iklim değişikliğine bağlanmaması gerektiğini vurgulayan Barajas, “Sorun sadece kuraklık değil. Zira geçen sonbaharda normalin yüzde 17 altında yağış olduysa da ilkbaharda normalin yüzde 12 üzerinde bir yağış geldi. İspanya’daki su göletlerinin son 10 yılın yüzde 20 daha az seviyesinde olması sadece yağış eksikliğiyle açıklanamaz. Suyun kullanımı da çok önemli. Son yıllarda konaklama yerlerinde oldukça artış var ve tüketim arttı.” şeklinde konuştu.
İspanya’da her geçen gün daha da artan ve şu anda 4 milyon hektarın üzerinde olan tarım alanının yüksek ve çok yüksek çölleşme riskine sahip olduğunu kaydeden Barajas şöyle devam etti:
“Bilinçsiz su tüketimi bu işi tamamen şansa bıraktı. ‘İnşallah yağmur yağar.’ demekten başka çaremiz kalmadı. İspanya’da 1950 kadar büyük gölet var. Eğer sonbaharda ortalamanın altında bir yağış düşerse 2023’e gerçek bir su kriziyle girebiliriz. Ülkemizde milyonlarca kişiyi etkileyecek su kesintileri olabilir. Bu da hayat kalitesinde düşüş anlamına gelecektir.”
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace’in İspanya ofisinin de konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda, göletlerde depolanan suyun doluluk düzeyinin yüzde 5 ila 10’unun hiçbir zaman kullanılabilir durumda olmadığı hatırlatıldı.
Açıklamalarda, “Su temini konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Ekosistemler ve sudaki biyoçeşitlilik için aşırı bir risk var. Ayrıca su, her türlü üretim için vazgeçilmezdir ve tedarikte sorun olması ekonomik faaliyetleri de durdurur.” ifadesi kullanıldı.
Ekolojik Geçiş Bakanlığının son verilerine göre, şu anda ülkede depolanan su rezervi yüzde 37,9 seviyesine geriledi.
İngiltere
Johnson: Hayat pahalılığına karşı kamu destekleri yetersiz kaldı

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, hükumetin ülkede artan hayat pahalılığının etkilerinin hafifletilmesine yönelik kamuya vermeyi planladığı mali desteklerin yeterli olmadığını belirtti.
Gazetecilerin hükumetin hayat pahalılığına karşı halkı desteklemek için oluşturduğu mali yardımların yeterli olup olmadığını sorması üzerine Başbakan Johnson, “Hayır yeterli değil. Fakat ekimde, ocakta (2023) buna ek destek sağlanacağından emin olmaya çalıştığımızı söylemeye çalışıyoruz.” şeklinde cevap verdi.
Başbakan Johnson, ek kamu destek paketlerinin hazırlanması için ise geriye kalan görev süresince herhangi bir adım atmayacağına işaret ederek, “Hükumetin yapacağı şey, kim başbakan olursa olsun insanlara yardım edilmesi için ek nakdin mevcut olmasını sağlamak.” değerlendirmesinde bulundu.
Henüz hayat pahalılığına karşı hane halkına yapılması planlanan mali desteklerin tamamının verilmediğini hatırlatan Johnson, “Para henüz gelmeye başladı. Halkın şunu anlaması son derece önemli, çoğu kişi henüz hükümetin onlar için ayırdığı mali yardımı almadı. Önümüzdeki birkaç ay sekiz milyon hane halkı 326 sterlin daha alacak.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Johnson, bu yılın ekim ayı itibarıyla ülkedeki her hanenin enerji destek ödeneğinden yaralanabileceği vaadini yineleyerek, “Halk için şu anda durum kolaymış gibi davranmayacağım. Şu anda beni zorlamakta haklısınız. Çünkü elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Johnson’ın halefi iktidardaki Muhafazakar Parti’nin yeni liderinin 5 Eylül’de duyurulması planlanıyor.
Avrupa
Avrupa’da enerji krizi rekor fiyatlarla derinleşiyor

Avrupa’nın kış için doğalgaz stoklamaya çalıştığı periyotta Rusya’nın tedariki azaltmasıyla yaşanan artışlar elektrik santrallerini çalıştırmak için kullanılan doğalgaz piyasasında bir sıkılaşmaya işaret ediyor.
Nükleer reaktörlerin üretiminin yanı sıra rüzgâr ve hidroelektrik üretiminde yaşanan düşüş sıkışmanın artmasına neden olurken talebin azaltılması için müdahale ihtimalini gündeme getirdi.
Bloomberg TV’ye verdiği röportajda, “Rusya’nın gazı kesmesi ve talebin tamamı için kâfi arz olmaması durumunda sonlu dağıtım olacaktır” diyen Avrupa Güç Dağıtım Kurulu Lideri Annegret Groebel, “Karartmalardan kaçınılabilir lakin bunun için bizim şu anda yaptığımız üzere çok fazla şeyin yapılmasını gerektiren bir hazırlık süreci geçirilmesi gerekiyor” tabirlerini kullandı.
Önümüzdeki yıl için Almanya referans güç fiyatı megavat saat başına yüzde 4,5 artarak yeni bir rekor düzey olan 446 euroya yükseldi. Fransız kontratları ise yüzde 4,4 ile birinci kez 600 euronun üzerinde çıktı. Bu sayı bir varil petrol fiyatının 1000 dolar üzerine çıkmasına karşılık geliyor.
Bu yıl yaşanan sıcak hava dalgası da hidroelektrik üretimi, nükleer santrallerin soğutulması ve güç emtialarının deniz yoluyla taşınmasında kullanılan kritik su yollarının kurumasına neden olarak yaşanan arz düşüncesinin daha da artmasına neden oldu.
Elektrik üretiminde nükleer gücün yeri kıymetli olan Fransa’da nükleer santrallerin yarısından fazlasının bakımda olması nedeniyle durumun daha da kritik olduğu bedellendiriliyor. Klâsik olarak güç ihracatçısı pozisyonunda olan ülke bu yıl ithalatçı pozisyonuna düşerken komşu ülkelerin de daha fazla doğalgaz yakmasına neden oldu.
“Geçmiş periyoda bakıldığında düşük nükleer güç üretimi ve düşük su kaynakları Avrupa’yı yalnızca kömür ve doğalgaz üzere sevk edilebilir kaynaklarla karşılanabilecek bir güç açığıyla karşı karşıya bıraktığı anlaşılıyor” diyen Bloomberg Intelligence Aanalisti Patricio Alvarez, “Bu durumun Rusya’dan tedarikin azaldığı devirde talebin dirençli kaldığı periyotta yaşanması sorunu daha da büyütüyor” değerlendirmesinde bulundu.
-
İngiltere1 hafta önce
İngiltere’de mali kriz: “Kızım yemek yiyebilsin diye öğün atlıyorum”
-
Türkiye7 gün önce
TZOB uyardı: Önlem alınmazsa süt fiyatları daha da artacak
-
Amerika6 gün önce
Beyaz Saray eski danışmanı Bannon: Derin devlet Trump’a suikast düzenlemeyi planlıyor
-
İngiltere5 gün önce
Johnson: Hayat pahalılığına karşı kamu destekleri yetersiz kaldı
-
Avrupa6 gün önce
Avrupa’da enerji krizi rekor fiyatlarla derinleşiyor
-
Avrupa10 saat önce
İspanya’da normalin üstünde yağış olmasına rağmen tarihi kuraklık yaşanıyor
Yorumlar