Çin
İngiltere Çin’in Uygur soykırımını tanımak için oylama yapacak

Birleşik Krallık’ta Avam Kamarası, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yönelik hak ihlallerinin, soykırım olarak tanınması için oylama yapacak. 22 Nisan’da parlamentoya gelecek karar tasarısını hazırlayan parlamenterler, tasarının milletvekilleri tarafından desteklenmesini bekliyor.
Kırım Habaer Ajansı’ndan Ömer Cihad Kaya’nın haberine göre; Çin yönetiminin İngiliz siyasetçilere yönelik yaptırım kararı sonrasında Birleşik Krallık Parlamentosu karara misilleme için hazırlık yapıyor.
Parlamenterler, Doğu Türkistan’da Çin’in soykırım işlediğini kabul etmek için harekete geçti. 22 Nisan günü Avam Kamarası’na sunulacak olan karar tasarısını hazırlayan organizatörler, milletvekillerinin en az üçte ikisinin kararı destekleyeceğini açıkladı.
The Guardian‘ın aktardığı habere göre, parlamenterler, tüm partilerin önergeyi destekleyeceğini savundu. Ayrıca, İngiliz hükumetinin bakanlara, oylamada çekimser kalmalarını istediği aktarıldı.
İNGİLİZ PARLAMENTOSU, SOYKIRIMI TANIMAYA HAZIRLANIYOR
Çin’in Uygur Türklerine yönelik soykırımını kabul etmek üzere hazırlanan tasarı, Lord Patten ve Lisa Nandy liderliğindeki bir grup parlamenter tarafından yapılan çağrı neticesinde hayata geçirildi. Başbakan Boris Johnson’ı Hong Kong yetkililerine sınırlı yaptırımlar getirmesi için çağrı yapan parlamenterler, tasarı metninde, Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlalleri ile ilgili kanıtlar sundu.
Şu ana kadar, ABD, Kanada ve Hollanda, parlamento kararıyla Çin’in Doğu Türkistan’da işlediği soykırımı tanıma kararı aldı. Birleşik Krallık ve bir dizi ülke de Çinli yetkililere ilişkin yaptırım kararı verdi. Birleşik Krallık’ta 650 kişiden oluşan Avam Kamarasının önüne haftaya perşembe günü gelecek olan karar tasarısının kabul edilirse, soykırımı dünyada kabul eden ülke sayısı dörde yükselmiş olacak.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILAR
Çin hükumetinin dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan eylemleri, her geçen gün dünya genelinde daha fazla yankı uyandırıyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.
Etnik ve kültürel baskılara ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, BM’nin paylaştığı verilere göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu düşünülüyor.
Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna ilişkin tüm verileri gizliyor. Fakat, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, pek çok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır.
Çin
Çinli üst seviye diplomat, Japon Milli Güvenlik yetkilisiyle telefonda görüştü

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi Yang Jiechi, Salı günü Japonya Milli Güvenlik Genel Sekreterliği Genel Sekreteri Takeo Akiba ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi Yang Jiechi, Salı günü Japonya Milli Güvenlik Genel Sekreterliği Genel Sekreteri Takeo Akiba ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aynı zamanda ÇKP Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi’nin müdürü olan Yang, bu yılın Çin-Japonya ilişkilerindeki normalleşmenin 50. yıldönümünü simgelediğini ve ikili ilişkilerin önemli bir tarihi kavşağa ulaştığını söyledi. Yang, “Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, geçen yıl Ekim ayında Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Çin-Japonya ilişkilerinin yeni dönemin gerekliliklerini karşılayacak şekilde inşa edilmesi üzerine önemli bir fikir birliğine varmıştı” dedi. An itibariyle Çin-Japonya ilişkilerinde eski ile yeni meselelerin iç içe geçtiğini ve ikili ilişkilerde karşılaşılan sıkıntılar ile zorlukların görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Yang, “İki taraf da doğru yönde ilerlemeye devam etmeli, iki tarafın da kazandığı işbirliği tarzına bağlı kalmalı, uzun vadeli durum ile genel durumu göz önünde bulundurmalı, güvenlik konusunda karşılıklı güveni artırmalı, önümüzdeki 50 yılda Çin-Japonya ilişkilerini istikrarlı, sağlıklı ve güçlü bir hale getirmek için ortak çaba göstermeli ve bölgesel barış ile refahı ortaklaşa şekilde korumalı” diye konuştu.
Akiba da Japonya’nın Çin’le işbirliğini derinleştirme, farklılıkları uygun şekilde ele alma ve hassas ikili konular ile uluslararası sıcak gündemlerle ilgili iletişimi güçlendirmenin yanı sıra bölgesel barış ile refahı ortak şekilde korumaya hazır olduğunu söyledi. Yang, Çin’in Taiwan, Hong Kong ve Diaoyu Adaları’nı içeren meselelerdeki ilkeli pozisyonunu netleştirirken; taraflar, uluslararası ve bölgesel meselelerdeki ortak kaygıları üzerine de fikir alışverişinde bulundu.
Çin
Çin’den Avustralya’ya: Ciddi sonuçlara yol açabilecek hatalar yapmamak için söz ve eylemlerde dikkatli olun

Avustralya dün, Güney Çin Denizi’nde askeri gözetim uçağının Çin’e ait savaş uçağı tarafından ‘tehlikeli şekilde’ engellendiğini duyurdu. Çin ise Pazartesi günü Güney Çin Denizi’nde meydana gelen olay sonrası Avustralya’ya tepki göstererek, ‘ciddi sonuçlara’ yol açabilecek ‘yanlış hesaplamalardan’ kaçınmak için ‘dikkatli olun’ çağrısında bulundu.
Çin, Güney Çin Denizi’nin neredeyse tamamında hak iddia ederken yıllardır, Filipinler, Brunei, Malezya ve Vietnam, büyük petrol ve gaz rezervleri içeren bölge üzerinde egemenlik konusunda Pekin ile mücadele veriyor.
ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden olan Avustralya Pazar günü, Pekin’i 26 Mayıs’ta Güney Çin Denizi üzerinde askeri gözetim uçağının Çin’e ait savaş uçağı tarafından ‘tehlikeli şekilde’ engellendiğini duyurdu.
Pekin’i uçağın personelinin güvenliğini tehlikeye atmakla suçlayan Canberra, Çin’e ait bir savaş uçağının bir Avustralya B-8 keşif uçağının önünü keserek yakınından uçtuğunu, ardından hızını artırarak önünü kestiğini belirtti.
Pazartesi günü gazetecilere açıklamalarda bulunan Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, “Çin ordusu operasyonlarını güvenlik, standartlar ve profesyonellik açısından operasyonel gerekliliklere uygun olarak yürütüyor. Çin bir kez daha Avustralya’yı temel güvenlik çıkarlarımıza ve endişelerimize saygı duymaya ve ciddi sonuçlara yol açabilecek hatalar yapmamak için söz ve eylemlerde dikkatli olmaya çağırıyor” dedi.
Avustralya, ABD gibi, Güney Çin Denizi’nin çoğunluğunu uluslararası suların bir parçası olarak görüyor. Çinli sözcü, “Çin hiçbir ülkenin seyrüsefer özgürlüğü bahanesiyle egemenliğini ve güvenliğini ihlal etmesine izin vermeyecek” dedi.
Çin-Avustralya ilişkileri yıllardır gergin ve Pekin, Çin’in Asya-Pasifik bölgesindeki etkisini sınırlamak için Avustralya ile ABD arasındaki ittifakın güçlendirilmesine şüpheyle bakıyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü Kanada ordusu, benzer şekilde Çin’i, Kuzey Kore’ye uygulanan yaptırımların bir parçası olarak bölgedeki uluslararası hava sahasında gerçekleştirilen uçaklarını tehlikeye atmakla suçladı.
Çin Savunma Bakanlığı Pazartesi günü, Ottawa’yı ‘herhangi bir kışkırtıcı davranıştan’ kaçınmaya çağırarak, “Aksi durumda Kanada bundan kaynaklanabilecek tüm ciddi sonuçlara katlanmak zorunda kalacak” açıklamasında bulundu.
Çin
Çin’in Rusya ile alışverişi ABD’yi kızdırıyor ama yaptırımları ihlal etmiyor

Yabancı gözlemciler, Çin’in petrol ve gaz alımları yoluyla Rusya’ya desteğinin Washington’u kızdırdığını ve ABD’nin misilleme riskini artırdığını söylüyorlar, ancak Pekin’in Moskova’nın Ukrayna’daki savaşına ilişkin yaptırımları aşmasına yardım ettiğine dair bir işaret görmüyorlar.
Pekin’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için bir can simidi olarak önemi, Moskova’nın dış gelirlerinin çoğunu oluşturan ana fosil yakıt pazarı olan 27 üyeli Avrupa Birliği’nin petrol alımlarını durdurmayı kabul etmesinin ardından Pazartesi günü arttı.
Çin, yaptırımları hukuka aykırı bularak reddediyor çünkü ABD, Avrupa ve Japonya, Pekin ve Moskova’nın veto edebileceği Birleşmiş Milletler’i dahil etmeden Rusya’yı pazarlarından ve küresel bankacılık sisteminden men etti.
Yaptırımlar Çin, Hindistan ve diğer ülkelerin Rus petrol ve gazını satın almasını engellemiyor. Ancak Başkan Joe Biden, Pekin’in Moskova’nın yaptırımları aşmasına yardım etmesi halinde Xi’yi belirsiz sonuçları konusunda uyardı.
-
Amerika5 gün önce
Avrupa ve ABD havaalanlarında eşi görülmemiş kaos yaşanabilir
-
Gündem1 hafta önce
Yunanistan’da da ABD üslerinin varlığını sorgulayan sesler yükselmeye başladı
-
Gündem4 gün önce
“Başta Albayrak, Soylu ve Külünk’ün olmak üzere AKP’nin 3 troll grubu var; kimi tweet başına para alıyor, kimi aylık maaş”
-
Genel1 hafta önce
Vakıfbank’ta milyarlık vurgun
-
Türkiye6 gün önce
‘Elektriğe yapılan ‘zam’ değil, sermaye transferidir’
-
Türkiye2 gün önce
Ayçiçeği ve şeker kıtlığına karşı alarm
-
Gündem6 gün önce
Sulama kooperatifinde 300 milyonluk vurgun
Yorumlar