Çin
“Çin, soykırım suçunu artık gizleyemez”
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Türkiye ziyaretine ilişkin kaygılarını dile getiren Uygurlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 6 ülkeyi kapsayan bölge ziyaretleri kapsamında Ankara’ya geldi. Dün sabah saatlerinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya gelen Wang Yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edildi. Çin güçleri tarafından Doğu Türkistan’da uygulanan mezalim yürekleri kanatırken Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Türkiye ziyareti, Uygur Türkleri tarafından tepkiyle karşılandı.
Uygurların açıklamasında, “Doğu Türkistan STK’ları olarak Doğu Türkistan’daki soykırımı durdurmak için her türlü meşru mücadelemizi devam ettireceğiz” denildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÖNEMLİ ÇAĞRI
İstanbul ve Ankara’da basın açıklamasında bulunan Uygurlar, Cumhurbşkanı Erdoğan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve diğer devlet makamlarından Çin heyeti ile ikili görüşmelerinde Doğu Türkistan konusunda kararlı duruş sergilemelerini istedi. Açıklamada “Son birkaç ayda devlet yetkilileri ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerimizde belirttiğimiz gibi, İstanbul-Urumçi ve İstanbul-Kaşgar uçuşlarının başlatılması, Doğu Türkistan’da Türkiye konsolosluğunun açılması, Doğu Türkistanlılara seyahat özgürlüğünün verilmesi, Türkiye’de yaşamakta olan 300 bine aşkın Doğu Türkistanlının akrabalarına kavuşabilmesi ve Doğu Türkistan’a bağımsız araştırma heyetinin gitmesine izin verilmesi Çin devletinden talep edilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
“ÇİN, SOYKIRIM SUÇUNU ARTIK GİZLEYEMEZ”
Doğu Türkistan’da yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya çıkartmak için bölgeye uluslararası bağımsız gözlemci heyeti gönderilmesinin gerektiği belirtilen açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Türk-İslam Dünyası, Türk Konseyi ve İslam İş Birliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşların Doğu Türkistan’daki soykırımı durdurmaya yönelik çalışmalarına önderlik edebileceğine inanıyoruz. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’ye şunu hatırlatmak istiyoruz. Çin borç tuzağı, ticaret diplomasisi, şantaj uygulamaları ile Doğu Türkistan halkının bekasını tehlikeye atan, aynı zamanda evrensel hukuk ve prensiplere dayanan uluslararası sisteme tehdit oluşturan soykırım suçunu artık gizleyemez” denildi.
ÇİN-TÜRKİYE ARASI SUÇLULARIN İADESİ ANLAŞMASI İPTAL EDİLSİN
Basın açıklamasında Çin-Türkiye arası suçluların iadesi anlaşmasından duyulan rahatsızlığa vurgu yapılarak “Çin hükümeti, Türkiye’deki Doğu Türkistanlılara ajanları ile ya da aile üyelerini rehin alarak tehdit ederek, düzmece delillerle Türk mahkemelerine şikâyet ederek, fiziksel ve psikolojik zarar vermeye çalışmaktadır. Bunların yanı sıra bizleri tedirgin eden Çin-Türkiye arası suçluların iadesi anlaşması ise Çin medyalarınca belirtildiği gibi Çin’in Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılara karşı kurduğu hukuki bir tuzaktır. Doğu Türkistanlılar adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin söz konusu anlaşmayı reddetmesini her zaman ciddiyetle talep etmekteyiz.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Çin
Çin Dışişleri Bakanı: Batı, Ortadoğu’nun iç işlerine karışmayı bırakmalı

Çin Dışişleri Bakanı, Suriyeli mevkidaşı ile yaptığı görüşmede ABD ve diğer Batılı ülkelerden Ortadoğu’nun iç işlerine karışmaktan ve bölgeyi kendi standartlarına göre değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmelerini istedi.
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile video konferans yaptı.
Faysal Mikdad bu görüşmede şunları söyledi: ‘Suriye, Çin ile her alanda işbirliğini ve koordinasyonunu güçlendirmek ve genişletmek istiyor.’
Çin Dışişleri Bakanı da bu görüşmede, Suriye liderliğinin ve halkının Suriye’ye yönelik Batı saldırısına karşı mücadeledeki istikrarını ve çıkarlarını koruyarak ve Suriye’nin egemenliğini ve bağımsızlığını savunarak elde ettiği sonuçları takdir etti.
Wang Yi şunları söyledi: ‘Suriye meselesinin siyasi çözümü, “Suriye liderliğinde ve Suriye mülkiyeti altında” esasına dayanarak ilerletilmeli ve Suriye halkının ülkelerinin geleceğini ve kaderini bağımsız olarak belirlemesine izin vermelidir. Ülkelerinin geleceğine bağımsız olarak karar vermesi gereken Suriye halkıdır. Çin, Suriye’yi komşularıyla ilişkileri geliştirmede desteklemektedir ve bu ülkenin barış ve istikrarı yeniden tesis etmesini ve mümkün olan en kısa sürede Arap Birliği ailesine geri dönmesini umut etmektedir.’
Çin Dışişleri Bakanı, uluslararası toplumdan, Suriye’nin yeniden inşasına yardımcı olmak için siyasi kısıtlamalar olmaksızın Suriye’ye insani yardım sağlamasını istedi.
Wang Yi sözlerine şöyle devam etti: ‘Amerika ve diğer Batılı ülkeler Ortadoğu’nun işlerine karışmamalı ve bölgeyi kendi standartlarına göre yeniden inşa etmeye çalışmamalı ve bölge ülkelerinin egemenliklerine saygı duymanın ve Ortadoğu’nun barışı ve kalkınmasına elverişli işler yapmanın önemini vurgulamalıdır. ABD ve diğer batılı ülkelerden, Ortadoğu ülkelerinin ulusal egemenliğine gerçekten saygı duymalarını istiyoruz. ABD ve diğer batılı ülkeler, bölge halkının ihtiyaçlarını dinleyerek Ortadoğu’da barış ve kalkınmaya katkıda bulunmalıdırlar. Çin, Ortadoğu halkının bölgede barış ve istikrarı sürdürmek ve tarihten geriye kalan sorunları çözmek için gerekli yetenek ve bilgeliğe sahip olduğuna inanmaktadır.
Filistin meselesi her zaman Ortadoğu meselelerinin merkezindedir. Bu mesela kenara atılmamalı ve unutulmamalıdır. Filistin halkının çektiği sıkıntıların devam etmesine izin verilmemelidir. Çin, Filistin meselesini uluslararası gündemin en üstüne koymak için tüm ilgili taraflarla koordinasyonu güçlendirmek istemektedir.’
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat da şunları söyledi: ‘Suriye, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumada Çin’i güçlü bir şekilde desteklemektedir ve iç işlerine yabancı müdahaleye karşı çıkma konusunda onun yanındadır. Gerçekler nihayetinde ABD’nin Uygurlar, Hong Kong ve Tibet hakkında yaydığı söylentileri ortadan kaldıracaktır.’
Faysal Mikdat, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından sunulan küresel kalkınma girişimini ve küresel güvenlik girişimini takdir ederek şunları söyledi: ‘Suriye bu girişimleri güçlü bir şekilde destekliyor ve bu girişime aktif olarak katılmak istiyor.
Suriye, Çin ile koordinasyonu güçlendirmeye hazırdır ve dünyayı hegemonik güçten uzak tutmak ve dünyanın barış, güvenlik ve istikrara kavuşması için çok taraflılığı kararlılıkla desteklemektedir.’
Çin, Nisan ayında, halkın ekonomisini geliştirme, ticaret yapma ve anavatanlarını yeniden inşa etme hakkını geri verme doğrultusunda Suriye’ye karşı tek taraflı zorunlu yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu ve şunları söyledi: ‘Suriye’deki ekonomik durum karanlık bir durumdadır ve Suriye halkına yardım etme sorumluluğu uluslararası topluma aittir.’ Bu açıklamalar, Mart ayında BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında Çin’in Birleşmiş Milletler (BM) misyonundaki üst düzey yetkilisi Jiang Duan tarafından yapıldı.
Jiang Duan bu toplantıda şunları söyledi: ‘Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ve Suriye halkının geçim ve kalkınma hakkı ve tüm bu hakların desteklenmesi resmi olarak tanınmalıdır.’
Çin
Çinli üst seviye diplomat, Japon Milli Güvenlik yetkilisiyle telefonda görüştü

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi Yang Jiechi, Salı günü Japonya Milli Güvenlik Genel Sekreterliği Genel Sekreteri Takeo Akiba ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi Yang Jiechi, Salı günü Japonya Milli Güvenlik Genel Sekreterliği Genel Sekreteri Takeo Akiba ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aynı zamanda ÇKP Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi’nin müdürü olan Yang, bu yılın Çin-Japonya ilişkilerindeki normalleşmenin 50. yıldönümünü simgelediğini ve ikili ilişkilerin önemli bir tarihi kavşağa ulaştığını söyledi. Yang, “Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, geçen yıl Ekim ayında Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Çin-Japonya ilişkilerinin yeni dönemin gerekliliklerini karşılayacak şekilde inşa edilmesi üzerine önemli bir fikir birliğine varmıştı” dedi. An itibariyle Çin-Japonya ilişkilerinde eski ile yeni meselelerin iç içe geçtiğini ve ikili ilişkilerde karşılaşılan sıkıntılar ile zorlukların görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Yang, “İki taraf da doğru yönde ilerlemeye devam etmeli, iki tarafın da kazandığı işbirliği tarzına bağlı kalmalı, uzun vadeli durum ile genel durumu göz önünde bulundurmalı, güvenlik konusunda karşılıklı güveni artırmalı, önümüzdeki 50 yılda Çin-Japonya ilişkilerini istikrarlı, sağlıklı ve güçlü bir hale getirmek için ortak çaba göstermeli ve bölgesel barış ile refahı ortaklaşa şekilde korumalı” diye konuştu.
Akiba da Japonya’nın Çin’le işbirliğini derinleştirme, farklılıkları uygun şekilde ele alma ve hassas ikili konular ile uluslararası sıcak gündemlerle ilgili iletişimi güçlendirmenin yanı sıra bölgesel barış ile refahı ortak şekilde korumaya hazır olduğunu söyledi. Yang, Çin’in Taiwan, Hong Kong ve Diaoyu Adaları’nı içeren meselelerdeki ilkeli pozisyonunu netleştirirken; taraflar, uluslararası ve bölgesel meselelerdeki ortak kaygıları üzerine de fikir alışverişinde bulundu.
Çin
Çin’den Avustralya’ya: Ciddi sonuçlara yol açabilecek hatalar yapmamak için söz ve eylemlerde dikkatli olun

Avustralya dün, Güney Çin Denizi’nde askeri gözetim uçağının Çin’e ait savaş uçağı tarafından ‘tehlikeli şekilde’ engellendiğini duyurdu. Çin ise Pazartesi günü Güney Çin Denizi’nde meydana gelen olay sonrası Avustralya’ya tepki göstererek, ‘ciddi sonuçlara’ yol açabilecek ‘yanlış hesaplamalardan’ kaçınmak için ‘dikkatli olun’ çağrısında bulundu.
Çin, Güney Çin Denizi’nin neredeyse tamamında hak iddia ederken yıllardır, Filipinler, Brunei, Malezya ve Vietnam, büyük petrol ve gaz rezervleri içeren bölge üzerinde egemenlik konusunda Pekin ile mücadele veriyor.
ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden olan Avustralya Pazar günü, Pekin’i 26 Mayıs’ta Güney Çin Denizi üzerinde askeri gözetim uçağının Çin’e ait savaş uçağı tarafından ‘tehlikeli şekilde’ engellendiğini duyurdu.
Pekin’i uçağın personelinin güvenliğini tehlikeye atmakla suçlayan Canberra, Çin’e ait bir savaş uçağının bir Avustralya B-8 keşif uçağının önünü keserek yakınından uçtuğunu, ardından hızını artırarak önünü kestiğini belirtti.
Pazartesi günü gazetecilere açıklamalarda bulunan Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, “Çin ordusu operasyonlarını güvenlik, standartlar ve profesyonellik açısından operasyonel gerekliliklere uygun olarak yürütüyor. Çin bir kez daha Avustralya’yı temel güvenlik çıkarlarımıza ve endişelerimize saygı duymaya ve ciddi sonuçlara yol açabilecek hatalar yapmamak için söz ve eylemlerde dikkatli olmaya çağırıyor” dedi.
Avustralya, ABD gibi, Güney Çin Denizi’nin çoğunluğunu uluslararası suların bir parçası olarak görüyor. Çinli sözcü, “Çin hiçbir ülkenin seyrüsefer özgürlüğü bahanesiyle egemenliğini ve güvenliğini ihlal etmesine izin vermeyecek” dedi.
Çin-Avustralya ilişkileri yıllardır gergin ve Pekin, Çin’in Asya-Pasifik bölgesindeki etkisini sınırlamak için Avustralya ile ABD arasındaki ittifakın güçlendirilmesine şüpheyle bakıyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü Kanada ordusu, benzer şekilde Çin’i, Kuzey Kore’ye uygulanan yaptırımların bir parçası olarak bölgedeki uluslararası hava sahasında gerçekleştirilen uçaklarını tehlikeye atmakla suçladı.
Çin Savunma Bakanlığı Pazartesi günü, Ottawa’yı ‘herhangi bir kışkırtıcı davranıştan’ kaçınmaya çağırarak, “Aksi durumda Kanada bundan kaynaklanabilecek tüm ciddi sonuçlara katlanmak zorunda kalacak” açıklamasında bulundu.
Yorumlar